DOLAR

34,3054$% 0.31

EURO

37,5445% -0.07

GRAM ALTIN

2.925,56%1,27

ÇEYREK ALTIN

4.957,00%0,97

BİST100

8.876,22%-0,98

BİTCOİN

2145883฿%-0.4822

a

Kamu Hizmetlerinden Eşit Yararlanma Hakkı

Kamu hizmetleri tekel altına alınabilir mi? Kamu hizmetleri Eşit olarak hizmet veriyor mu? Yazımızda son dönemlerin davaya dönüşmüş konularından birisi olan Kamu hizmetleri'nin İdarenin Düzenleyici İşlemlerinde Eşitlik İlkesi'ne göre mi dağıtılıp dağıtılmadığını tartışacağız.

Kamu hizmetleri, kamu kurum ve kuruluşları aracılığı ile kamu görevlileri tarafından verilen hizmetlerdir. Kamu hizmetleri devletin devamı ve vatandaşların refahının söz konusu olduğu her alanda verilebilir. Devlet adına kamu hizmeti veren kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlileri verdiği hizmetlerde eşit davranmak zorundadır. Aynı şekilde kamu hizmeti verecek kişilere de eşit şartlarda başvuru imkanı ve kamu hizmetine girme imkanı verilmelidir. Devlet kurumlarının verdiği kamu hizmetine girmek Anayasal güvence altındadır.

Anayasa madde 70 ‘e göre Her Türkiye Vatandaşı, kamu hizmetine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.

Anayasa’dan yola çıkarak hem kamu hizmetine girmek hem de kamu hizmeti vermek devletin sorumluluğudur. Devlet bu sorumluluğunu devredemez ve bu sorumluluktan kaçınamaz. Devlet, sağlık hakkı, eğitim ve öğretim hakkı, vatandaşların huzur ve sükununu sağlamak, vatandaşların güvenliğini sağlamak, eşit ve adil bir şekilde kamu hizmeti vermek gibi sorumluluklardan vazgeçemez.

kamuda eşitsizlik

Kamu Kurumlarında Cinsiyet Eşitsizliği

Bu hakları vatandaşlara dağıtırken de eşit davranmak zorundadır. Siyasi partiler sadece tarafı oldukları vatandaşlara değil herkese eşit hizmet vermelidir. Eğer ki kamu hizmetinden yararlanma iktidarda bulunan siyasi partiden olan vatandaşlar için geçerli olursa diğer vatandaşlar için yaşanılan ülke çekilmez hale gelir. Diğer vatandaşların da güven ve huzur içinde yaşamaları için demokrasi vardır.

Dünyada demokrasi ile yönetilen birçok ülke vardır. Demokrasi ile yönetilen her ülkenin benimsediği birden fazla ve farklı modelde demokrasi vardır. Bunlar; temsili demokrasi, yarı temsili demokrasi, çoğulcu demokrasi, çoğunlukçu demokrasi gibi farklı modellerdir. Vatandaşlık konusuna girip konuyu çok dağıtmadan kısaca şunu söyleyeyim. Bu demokrasi çeşitleri aslında iktidarda olan siyasi parti dışındakilerin de kaderini belirleyen modellerdir. Ama tüm modellerde ortak bir görüş vardır. O da vatandaş olan herkese eşit hizmetin götürülmesi gerektiğidir.

Kimse sağcı, solcu, liberal, demokrat, muhafazakar vs. gibi olmasından dolayı kamu hizmetlerinden yoksun bırakılamaz. Bir ilçenin belediyesi kendisine oy vermeyen bir mahallenin işlerini yaptırmaktan geri duramaz ya da güvenliğinizi sağlamayacağım diyemez.

Sosyal Medyada Kamu Kurum Ve Kuruluşları

Artık sadece vatandaşlar değil kamu kurum ve kuruluşları da sosyal medyada bayağı aktifler. Vatandaşlar herhangi bir problem ile karşı karşıya kaldığı zaman sosyal medyada ilgili kurumu etiketleyerek şikayetlerini ve isteklerini belirtiyor. Bu doğrultuda ilgili kamu kurum ve kuruluşu ilgili şikayeti değerlendirip size dönüş yapıyor. Ben de birkaç kere kısa yoldan bazı problemlerimi twitter aracılığı ile çözdüm. Buraya kadar her şey çok iyi aslında ama asıl problem kamu kurum ve kuruluşlarının tutumlarında ortaya çıkıyor. Buradan sonra bahsedeceğim kamu kurum ve kuruluşları her kamu kurumu değildir.

Bunu öncelikle açıkça belirteyim. Peki, sosyal medyayı aktif kullanan kamu kurumları kendisine muhalif yazı yazan ya da yazdıklarını düşünce anlamında ters bulan takipçilerini engelleyebilir mi? Bu son birkaç yıldır çok fazla yaşanıyor. Bazı kamu kurum ve kuruluşları hatta açıkça ifade edeyim bazı belediyeler başkanlarına yazılan muhalif yazıları içselleştirip belediyenin resmi sayfasından ilgili kişileri engelliyor.

Bu durum hukuken doğru bir hareket midir? Öncelikle bazı belediyelerin öz eleştiri yapması gereken bir konu var. Bazı hizmetler yapılınca ve takdir toplamaya gelince herkes takdiri kabul ediyor ancak iş eleştiriye gelince vatandaşlar banlanıyor ya da engelleniyor. Bu tutum yeterince yersiz ve anayasaya da aykırıdır.

Kamu Kurum ve Kuruluşları Vatandaşları Sosyal Medyada Engelleyebilir Mi?

Herkes kamu hizmetlerinden eşit yararlanma hakkına sahiptir. Kamu kurum ve kuruluşları hem çağa ayak uydurmak adına hem de vatandaşlara daha kaliteli hizmet verebilmek adına çeşitli sosyal platformlarda da hizmet veriyor. Yani bu sosyal platformlarda bulunmak bir çeşit kamu hizmetidir. Yani nüfus müdürlüğüne gidip işlem yapmak gibi sosyal medyada da ilgili kamu kurumu hizmet veriyor. Şikayetiniz varsa etiketliyorsunuz kurumu ve probleminiz çözülüyor. Ancak kamu kurumunun resmi sitesinden engellenen vatandaş ilgili belediyenin hizmetleri ve sağlanan kolaylıklardan habersiz kalabiliyor.

kamuda eşitlik

Kamuda Eşitlik İlkesi

Ayrıca hizmetler ile ilgili herhangi bir şikayeti olduğu zaman ilgili kamu kurumuna ulaşamıyor. Bu durum hukuki değildir ve kamu hizmetinden eşit yararlanma hakkının ihlali demektir. Bu sebeple de ilgili kamu kurum ve kuruluşları vatandaşlardan hiçbirini engelleyemez. Her vatandaşa ve siyasi görüşe eşit bir şekilde hizmet götürmek zorundadır. Ancak içerik olarak uygun olmayan yazılar, spam ya da farklı şikayetler varsa ilgili sosyal platforma şikayette bulunarak üyenin üyeliğini kaldırtabilir ya da askıya aldırtabilir. Bunun dışında eğer ortada hakaret, ağır içerik ya da küfür benzeri şeyler yoksa sadece siyasi görüşünden dolayı ilgili vatandaşı engelleyemez.

Kamu kurum ve kuruluşlarının vatandaşları engellemesi ile ilgili Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin daha yeni vermiş olduğu bir karar var. Olayda belediye başkanının twitter üzerinden yazdığı yazılara yorum yapan bir vatandaş ilgili belediyenin sosyal medya hesabından da engellenmiştir. Bu engellemenin iptali için vatandaş idare mahkemesine dava açmıştır. İlgili mahkeme vatandaşı haklı bulup engelin kaldırılmasını istemiştir. Vatandaşı haklı bulmasındaki gerekçe tam da yukarıda bahsettiğim şeydir. İdare mahkemesi siyasi kişilikleri olan kişilerinde hukuki sınırlar çerçevesinde eleştirilebileceği ve bu durumun siyasi kimlikten ayrı olamayacağını, vatandaşın yorumunun hakaret içermediğini, hukuka aykırılık bulunmadığını bu yüzden de farklı muameleye tabi tutulamayacağını söylemiştir.

Kamu Kurumlarında Siyasetin Etkisi

Bu idari karar aslında şunu da ortaya koyuyor. Siyasi kimlik sahibi kişiler istediklerini söyleyebilirlerse hakaret içermediği ve hukuka aykırılık olmadığı müddetçe vatandaşlar da dilediğini söyleyebilirler. Bu durum tamamen ifade özgürlüğü çerçevesindedir. Eğer ki olayda ağır hakaret, küfür ya da hukuka aykırılık olsa idi ilgili mahkeme davacı vatandaşın talebini reddedebilirdi. Her vatandaş belediye başkanı ile aynı görüşte olmak zorunda değildir. Eleştirilmeyen bir parti ya da düşünce otokrasi yoluna doğru gider. Ülkemizde bulunan demokrasi her ne kadar çoğunlukçu demokrasi ise de her vatandaş mecliste bir şekilde bağlı olduğu siyasi görüş tarafından temsil edilir.

Bu yüzden de tüm kamu kurum ve kuruluşları, belediye gibi yerel yönetimler tüm vatandaşlara eşit kamu hizmeti vermek zorundadır. Aksi takdirde keyfi uygulamalar ortaya çıkar. Kamu hizmetini sağlayan kamu görevlilerinin keyfiliğini önlemek amacı ile kamu hizmeti kanunlarla koruma altına alınmıştır. Hukuk sınırlarında kalındığı sürece düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında herkes düşüncesini açıklayabilir. İlgili kurum ya da kamu görevlisi kişinin siyasi görüşünü ya da milliyetini benimsemese bile kamu hizmeti vermek zorundadır. Aksi durum görevi kötüye kullanma olur. Görev kötüye kullanıldığı takdirde hukuki olarak yaptırıma tabidir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Talip Geylan : Meclis’in Gündemi Öğretmenlik Meslek Kanunu Olmalı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik şartları, çerez politikası ve kullanım şartları sayfamızı inceleyebilirsiniz.