34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
9.109,34%2,37
2128159฿%0.81088
Prostat kanseri, erkeklerde en fazla görüldüğü bilinen bir kanser türüdür. Erkeklerde en sık görülen bu kanser, kansere bağlı erkek ölümlerine neden olan 2. Durum olarak öne çıkmaktadır. Erkeklerde bulunan prostat mesanenin alt bölümünde yer alan ortalama bir ceviz büyüklüğünde, üreme faaliyetleri konusunda çeşitli enzimler salgılayan bir bezdir.
Genetik faktörler ve bazı koşullar bu bez üzerinde tümörlü hücrelerin oluşmasına ve yayılmasına neden olabilir. PSA adı verilen Prostat Spesifik Antijenin ise bu kanseri tespit edilmesi açısından önemli bir görevinin bulunduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Prostat bezinin başlıca görevi, spermlerin korunabilmesi için özel bir enzim salgılamaktır. Salgıladığı enzimler içerisinde yaşayan spermler, ısı- ışık gibi dış faktörlerden etkilenmeden işlevini sürdürebilecektir.
Ayrıca prostat bezi sfinkter kaslarını devreye sokarak mesanenin ağzının sıkıştırılmasını dolayısıyla dışarı idrar kaçırılmasını önleyebilmektedir. Prostatın dışında bulunan üç bölgeye ayrılmış kapsüllü yapı, bu bezi vücudun diğer bölümlerinden ayırabilmektedir.
Prostat kanserinin nedenleri arasında en önemli risk faktörlerinin yaş ve genetik faktörler olduğu görülmektedir. Bu kanser türünde yaş ilerledikçe görülme olasılığı da artış göstermektedir. 70 yaş erkeklerde ortalama %40-50 oranında görülen bu kanser, 90 yaş ve üzerinde neredeyse %100’lere çıkan bir orana ulaşmaktadır. Prostat Kanseri Belirtileri
Bunun yanı sıra birinci dereceden yakınlarda bulunan Prostat kanseri, kişinin risk altında olduğunu gösteren önemli bir bulgudur. Her 100 prostat kanseri vakasının 15 ila 20’sinin genetik yatkınlık sebebiyle bu durumu yaşadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Prostat kanseri ortaya çıktığında en sık görülen belirti kişinin idrarını tam boşaltamaması ve bu sebeple sık sık idrar yapma ihtiyacı duymasıdır. Bunun yanı sıra bu belirtiye şu semptomlardan biri ya da birkaçı da eşlik edebilir Prostat Kanseri Belirtisi;
Prostat kanserinde 50 yaşını geçmiş her erkeğin yılda bir kez tarama testleri yaptırması önerilmektedir. Bu tarama testleri kanserin erken evrede tanılanması açısından büyük önem taşımaktadır. Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanseri tehlikeli mi konusu, aslında kişinin hangi evrede tanılandığına göre farklılık göstermektedir. Bu kapsamda erken tanı ve tedavi sürecinin önemli olduğunun altı bir kez daha çizilmelidir.
Günümüzde risk faktörü olarak belirtilen yaş ve genetik faktörleri karşılayan kişilerin mutlaka erken tanı amaçlı testler yaptırması önerilebilecektir. Aile öyküsünde prostat kanseri bulunmayan erkekler 50 yaş ve üzerinde, bulunan erkeklerin ise daha erken yaşlarda yıllık tarama testlerini yaptırması gereklidir. Prostat kanseri tanı yöntemleri parmakla rektal muayene ve kan tetkiki ile Prostat Spesifik Antijen değerinin ölçümlenmesidir.
PSA adı verilen Prostat Spesifik Antijen; erkeklerde bulunan prostatta üretilen meninin kıvam ve yoğunluğunu düzenleyen enzimdir. Bu enzimin çok az bir kısmı kanda dolaşmaktadır. Prostatta iyi huylu bir tümör, enfeksiyon ya da kanser durumları söz konusu olduğunda ise kandaki PSA değerinde değişimler yaşanmaktadır.
İşte yaşanan bu değişimler kanser ve diğer hastalıkların erken teşhisi açısından büyük önem taşımaktadır. Prostatta iyi huylu bir tümör ortaya çıktığında kandaki PSA değerinde normal denilebilecek bir artış yaşanır. Ancak şu gibi durumlarda kandaki PSA değeri anormal değişmeler yaşar;
PSA testi kişiden kan tetkiki alınması ile kolaylıkla yapılabilir. PSA testi sonucunda değerler değerlendirilirken yalnızca Total değil, Serbest PSA değerinin de incelenmesi gerekecektir.
Kan tetkiki ile bakılan PSA testi sonucunda, özellikle Prostat kanseri sebebiyle yaşanan ölümlerde ciddi bir azalma yaşandığı görülmüştür. PSA değeri her yıl yaşa bağımlı olarak 0.05 ng oranında bir artış yaşamaktadır. PSA normal değer aralığı ise yaşa göre şu şekilde belirtilebilir;
Bu değer aralığının dışında bir sonuç alındığında, PSA yüksekliğinin nedeninin araştırılması gereklidir. Ancak bu değerin cinsel ilişki, prostat biyopsisi, prostat masajı, idrar yolu enfeksiyonu ve ameliyatı sonrasında yükselebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca siyahi erkeklerdeki PSA değeri, beyaz erkeklere nazaran daha yüksek seyretmektedir.
Hastaların PSA testi sonucunda değerinin yüksek çıkması daima Prostat kanseri varlığını düşündürmemelidir. Testin yüksekliği sonrasında birkaç gün sonrasında yeniden bir kan tetkiki talep edilebilir. Kandaki PSA testi bakılabilmesi için kişinin aç ya da tok olmasının bir önemi yoktur ve sonucu etkilemez.
Günün herhangi bir saatinde bu testin alınabilmesi mümkündür. Sonuç olarak PSA değeri yüksek çıktığında, doktor tarafından prostat muayenesinin yapılması gerekebilecektir. Ancak öncesinde PSA için yardımcı tetkikler olarak bilinen Serbest PSA/ Total PSA oranı ile Pro PSA düzeyine de bakılması istenebilir.
Serbest PSA İLE Total PSA’nın birbirine oranının 0.15 değerinden küçük olması Prostat kanseri için bir risk faktörüdür. PSA başlangıçta Pro PSA formunda üretilmektedir. Özellikle Prostat kanseri vakalarında Pro PSA düzeyinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Tüm bu tetkikler ışığında anormal PSA artışları söz konusu ise bu durumda transrektal prostat iğne biyopsisi uygulanarak, patolojik inceleme yapılmalıdır. Patolojik inceleme sonucunda Prostat kanserinin kesin ve net bir şekilde tanılanabilmesi mümkün olacaktır. Son olarak Prostat kanserinde kesin tanı için biyopsi, Multiparametrik MR çekimi ile de desteklenebilecektir.
Prostat kanseri tanılaması sonrasında mutlaka evresinin de belirlenmesi gerekecektir. Aksi halde tedavi sürecinin planlanabilmesi mümkün olmayacaktır. Kanserli dokuda evreleme derecesinin belirlenmesi, Gleason Skorlama Sistemine göre yapılmaktadır. Bu sisteme göre sonuçlar tümörün büyüme hızı ve sağlıklı dokudan farklılaşması hakkında kapsamlı bilgiler verebilmektedir. Prostat kanserinde evreleme yapılırken Prostat Kanseri Evreleri;
Prostat kanserinde diğer kanser türleri gibi 4 farklı evre türü bulunmaktadır. Bu 4 evrede hastalığın seyri ise şu şekildedir;
Evre 1: Bu evrede tümör yalnızca prostat dokusu içerisindedir. Herhangi bir yayılım göstermediği ve küçük olduğu için rektal muayenede hissedilmeyebilir. Derecesi küçük olduğu için, tedavide başarı şansı bir hayli yüksektir.
Evre 2: 2. Evrede tümör diğer dokulara yayılım göstermeye başlamıştır. Ancak bu ilerleme prostat dokusu içerisinde olduğu için risk teşkil etmez. 2. Evrede MR, rektal muayene ve biyopsi ile kanser rahatlıkla tanılanabilecektir. Tedavide başarı şansı %90’lardadır.
Evre 3: Prostat kanseri 3. Evrede tümör prostat bezinin dışına çıkmış, sperm kesesine kadar uzanmıştır. Ancak lenf nodları ve diğer bölgelere yayılım gösterme olasılığı bulunmamaktadır.
Evre 4: Bu evre, prostat kanserinin son evresi olarak da bilinmektedir. Tümörlü doku artık prostat bezinin dışına çıkarak çevre dokuların tamamına yayılmıştır. Ayrıca bu evrede lenf nodlarına ve diğer bölgelere sıçrama olasılığı da bulunmaktadır.
Prostat kanserinde tedavi yukarıda da belirttiğimiz gibi kanserin evresine göre planlanmaktadır. Genel olarak bu kanserde tedavi şekli olarak ameliyat, radyoterapi, kemoterapi ve hormonoterapi benimsenmektedir. Hastanın kanser evresi ve biyolojik şartları değerlendirilerek, en uygun tedaviye başlanmaktadır. Bu tedaviler dışında henüz yeni gelişmekte olan nanoknife yöntemiyle tedavi de yapılabilmektedir.
Prostat kanseri ilk üç evresinde yayılım gözlenmediği takdirde ilk olarak cerrahi tedaviye karar verilmektedir. Radikal prostatektomi adı verilen bu tedavide amaç, prostat bezinin çıkarılarak kanserli dokunun vücuttan temizlenebilmesidir. Radikal prostatektomi yapılan hastalarda sağkalım oranı %90 seviyelerindedir. Radikal prostatektomi, açık ve kapalı olarak iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Prostat Kanseri Ameliyatı;
Daha ilkel bir yöntem olan açık cerrahi tedaviler, yalnızca laparoskopik(kapalı) yöntemin kullanılamadığı durumlarda tercih edilmektedir. 15-20 cm’lik bir kesi atılarak yapılan bu cerrahi tedavi, diğer tedaviye nazaran daha ağrılı ve iyileşme süresi uzundur. Laparoskopik yöntemde en çok tercih edilen ise Robotik cerrahidir.
Kapalı ameliyat sırasında da vinci adı verilen robotun kullanıldığı bu yöntem, 3 boyutlu bir görüntü sunabilmektedir. Yalnızca birkaç dakika içerisinde yapılan bu cerrahi tedavide kesi izi ve ağrı hissi minimum düzeydedir. Bu nedenle iyileşme açık cerrahi yöntemlere göre daha kısa sürebilecektir. Açık ya da kapalı cerrahi ameliyatların sonrasında çok düşük olasılıkla ereksiyon kaybı ve idrar tutamama komplikasyonları ortaya çıkabilecektir.
Radyoterapi, Prostat kanserinin radyasyon ışınları ile tedavi edilmesi anlamına gelmektedir. Bu tedavisinin asıl amacı ise sağlıklı dokulara zarar vermeden, radyoaktif ışınları kullanarak kanserli hücreleri öldürebilmek ve çoğalmalarının önüne geçebilmektir. Prostat Kanseri Kemiğe Sıçrarsa Ne Kadar Yaşar?
Küretif bir tedavi yöntemi olarak öne çıkan Radyoterapi; prostata, yayılım gösteren komşu organlara ve metastaz yapmış olan tüm uzak bölgelere uygulanabilecektir. Etkili bir tedavi yöntemi olan Radyoterapi, uygulanan bölgelerde bazı yan etkilere de sebebiyet verebilmektedir. Yan etkiler tedavi sayısı ve dozunun artması ile birlikte baş göstermeye başlamaktadır. En sık görülen yan etkiler ise ciltte tahriş, sık idrara çıkma, idrar kaçırma, idrardan kan gelmesi, sertleşme bozuklukları ve aşırı yorgunluk şeklindedir.
Prostat kanseri 3. ve 4. evrede ise bu durumda Kemoterapiye başvurulabilmektedir. Çünkü bu evrelerde yayılım hız kazanmış, cerrahi tedavi sonuç vermeyecek duruma gelmiştir. Bu durumda kemoterapi, radyoterapi ve ilaç tedavisi birlikte yürütülebilecektir.
Prostat bezi erkeklik hormonu olarak adlandırılan testosterona duyarlıdır. Bu nedenle tümörlü hücrelerin çoğalmasının önlenebilmesi için testosteronu baskılayan anti-androjen ilaçlar kullanılır. Hormonoterapiden sonuç alınmazsa hasta için kemoterapi kaçınılmaz bir sondur. Prostat Kanseri Kemik Metastazı Tedavisi,
Ağır ve yan etkili bir tedavi türü olan kemoterapide, tümörlerin öldürülebilmesi için damardan güçlü kimyasal ilaçlar verilmektedir. Hastalar için yorucu ve yıpratıcı bir süreç olan Kemoterapi, genellikle hastalığın daha fazla ilerlemesinin önlenebilmesi ve yaşam süresinin uzatılabilmesi amacıyla yapılabilmektedir. Bu nedenle ileri yaştaki ve bağışıklık sistemi güçlü olmayan hastalarda uygulanması önerilmeyebilir.
Nanoknife daha çok küçük ve henüz yayılım göstermemiş tümörlerin tedavisi için uygulanmaktadır. Yalnızca prostat tümörlerinde değil, karaciğer ve pankreas tümörleri içinde tercih edilen bu yöntem, önemli ölçüde başarılı sonuçların alınmasını sağlamaktadır.
Bu tedavi yönteminde prostattaki tümörlü bölgenin etrafına 3-4 elektrot yerleştirilmektedir. Bu elektrotlara teker teker 3000 volt ila 40 Amperi bulan kısa süreli elektrik akımları verilir. Verilen bu akımlarla elektromanyetik bir alan oluşturmak ve tümörlerin canlılığını yitirmesini sağlamak hedeflenir.
Prostat Kanseri ve PSA( Prostat Spesifik Antijen ) Testi Nedir?
Kamu İşçisi ve Taşeron Maaşları Kaç TL Oldu? Ocak 2024
2024 EKPSS Ne zaman? EKPSS Başvurusu Nasıl Yapılır?
Türkiye Yazma Eserler Kurumu 11 Sözleşmeli Personel İlanı Açtı
Dokuz Eylül Üniversitesi 347 Personel Alımı Yapıyor
Milli Savunma Bakanlığı 146 Yeni Büro Personeli Arıyor! 2023
Maltepe Üniversitesi 34 Öğretim Üyesi Alımı Yapıyor 2023
TÜRKAK Ortalama 25 Bin TL Maaşla Personel Alımı Yapıyor 2023
Adli Sicil Kaydı Olan Memur veya Kamu Görevlisi Olabilir Mi?
Dokuz Eylül Üniversitesi 70 Öğretim Üyesi Alımı 2023
PAEM 1000 Komiser Yardımcısı Alımı Sınav Takvimi Belli Oldu!
Bedelli Askerlik Celp Dönemleri ve Sevk Tarihleri 2024
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2000 Yeni Personel Alımı Yapacak. GSB 2024 Son Dakika!
Milli Savunma Bakanlığı 146 Yeni Büro Personeli Arıyor! 2023
Memur Zam Oranı Belirlendi. İşte Kesinleşen Rakamlar!
Mazeret İzni Dilekçesi Nedir? Nasıl Olmalıdır? Örnekleri – Mazeret İzni Dilekçesi Kaç Gündür? 2023
Son Dakika: Memur ve Memur Emeklilerine Yapılacak Zam Belli Oldu!
Memur ve Memur Emeklisinin 2023 Toplu Sözleşme Süreci Başlıyor!
Kültür ve Turizm Bakanlığı 4/B Sözleşmeli 127 Personel Alım İlanı 2023
Dokuz Eylül Üniversitesi 70 Öğretim Üyesi Alımı 2023
Sahil Güvenlik Komutanlığı 2023 Sözleşmeli Personel Alımı Yapacak
Kamu Görevlileri Sendika Üyesi Olabilir Mi? Görev Yeri Değişikliği Yapılabilir Mi?
Banka İcra Takibi Nedir? İcralık olan Borç Ödenmezse Ne Olur?
Adli Sicil Kaydı Nedir? Adli Sicil Belgesi Nereden Alınır?
Emniyet Teşkilatına Bölge Sistemi Getirildi! Yönetmelik Resmi Gazete’de Yayımlandı!
Yargıtay’dan İş Arama İzni Ücreti İle İlgili Emsal Karar
Memur Alımında Acil Çözüm Bekleyen Sorunlar
Bakan Gül : İlk 100 Bine Girenler Hukuk Fakültesini Tercih Edebilicek
Vergi Yapılandırma ve Ödeme Süresi 1 Ay Uzatıldı!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için gizlilik şartları, çerez politikası ve kullanım şartları sayfamızı inceleyebilirsiniz.