Sonbaharda Sık Görülen Göz Hastalıkları Nelerdir?

Sonbaharda görülen göz hastalıkları, tatsız sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Yoğun sıcak ve kuru havanın sonrasında sonbahar başlangıcı geldiğinde gözlerde aşırı bir yorgunluk ortaya çıkmaktadır. Git gide kurumaya eğilim gösteren gözlerde, yılın bu dönemlerinde bazı rahatsızlıkların görülmeye başlaması kaçınılmaz olmaktadır. Ancak bazı detaylara dikkat ederek, yaşanan bu göz problemlerinin tüm semptomlarını giderebilmek elbette mümkündür.

Sonbaharda En Sık Görülen Hastalık: Göz Nezlesi ( Adenoviral Konjonktivit)

Sonbaharda görülen göz hastalıkları içerisinde yer alan göz nezlesi, genellikle soğuk algınlığı tarzında belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Adenoviral kaynaklı olan bu hastalık, ciddiye alınmadığı ve geçiştirildiği takdirde gözlerde kalıcı görme hasarı dahi yaratabilecektir. Bu hastalık halk arasında ‘’Kırmızı göz hastalığı’’ olarak da bilinmektedir.

Göz Nezlesi Nedir?

Göz nezlesi, sonbahar döneminde meydana gelen hava değişimi nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Yaz döneminde aşırı kuruma eğiliminde olan gözler, sonbahar aylarında da bu kuruluğunu sürdürmektedir. Aşırı kuruma ve yorgunluk ise gözlerde bazı semptomların ortaya çıkmasına neden olur.

Göz nezlesinde, göz akını örten şeffaf doku ve göz kapaklarının iç kısmı Adenoviral kaynaklı bir virüs nedeniyle enfekte olmaktadır. Gözün enfekte olması, gözün içerisinde belirgin bir kanlanma görüntüsünün oluşmasına sebep olmaktadır. Göz nezlesi Adenoviral kaynaklı bir virüs sebebiyle ortaya çıktığında, tıpta ‘’Adenoviral Konjontivit’’ adını almaktadır.

Göz Nezlesi Nedenleri Nelerdir?

Göz nezlesi Adenoviral, alerjik ve bakteriyel olmak üzere 3 farklı şekilde ortaya çıkabilir. Sonbaharda görülen göz hastalıkları içerisinde yer alan Adenoviral Konjontivitin ortaya çıkmasına neden olan durumlar ise şunlardır;

• Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olmak,
• Kirli ellerin göze temas etmesi,
• Göze kum, kıl gibi yabancı cisimlerin temas etmesi,
• Hijyen eksikliği bulunan havuzları kullanmak,
• Polen, toz, evcil hayvan tüyleri gibi durumlara alerjinizin olması,
• Gözün kimyasal bir ürünle temas etmesi,
• Sigaralı ortamlarda bulunmak,
• Rüzgar ve güneş ışığı ile temas kaynaklı ortaya çıkan göz kuruluğu,
• Gözyaşı yetersizliği,
• Kontakt lensin altına toz kaçması,
• Tablet, telefon, bilgisayar gibi cisimlere uzun süre bakılması sonrasında göz kırpma refleksinin azalması,

Göz Nezlesi Belirtileri Nelerdir?

Sonbaharda görülen göz hastalıkları grubunda yer alan göz nezlesi, öncelikle hafif bir kızarıklık ile kendini belli etmektedir. Daha sonra bu kızarıklık giderek daha da büyük bir alana yayılmaktadır.

Göz nezlesinde kızarıklığa şu belirtiler eşlik etmektedir;

• Gözde başlayan ağrı ve yanma hissi,
• Sabahları gözü açamayacak duruma getiren aşırı çapaklanma,
• Gözün aşırı kaşınması,
• Sulanma,
• Gözde yabancı cisim var gibi batma hissi,
• Kirpiklere yapışan sarı-yeşil renkli irin,
• Göz kapağı ve zarında belirgin şişlik,
• Gözde aşırı hassasiyet,
• Özellikle akşam saatlerde gözde aşırı yorgunluk ve akıntı varlığı

Göz Nezlesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Adenoviral Konjonktivit yani göz nezlesinin tedavisi, gözde meydana gelen enfeksiyonunun durumuna göre şekillendirilmelidir. Ancak viral kaynaklı olan bu hastalığın spesifik bir tedavisinin olmadığını söyleyebilmek mümkündür. Ancak genel olarak tedavide şunlar yapılabilecektir;

• Viral kaynaklı bu enfeksiyonunun azaltılabilmesi için Antibiyotik tedavisine başvurulmalıdır.
• Kuru göz sebebiyle tahrişler meydana gelebileceği için hastalar için suni göz yaşı reçete edilebilecektir. Suni gözyaşı gözün yeterli düzeyde nemlendirilmesine yardımcı olacaktır.
• Göz herhangi bir kimyasal ajanla temas ederse, acilen bol su ile yıkanması gereklidir.
• Göz nezlesinde alerjik göz damlaları kullanmak, gözdeki yoğun kızarıklığın azaltılmasına yardımcı olur.
• Bunun yanı sıra gözde meydana gelen şikayetler doğrultusunda, semptomları rahatlatacak bazı ilaçların kullanımına yer verilebilir.

Sonbaharda görülen göz hastalıkları içerisinde yer alan göz nezlesi genellikle önemsenmediği için, tanılamaz ve dolayısıyla tedavisi planlanamaz. Tedavi edildiği takdirde hiçbir hasar bırakmayan göz nezlesi, tedavi edilmezse kalıcı hasarlara neden olabilir.  Gözde meydana gelen en önemli hasar ise astigmat adı verilen görme bozukluğunun ortaya çıkmasıdır.

Bazı kişilerde hastalık sonrasında puslu ya da az görme gibi semptomlar görülebilir. Bu semptom bir gün boyunca devam ettiği halde düzelmiyorsa, mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek göz muayenesi olunmalıdır. Göz nezlesi kişide kullandığı kontakt lens sebebiyle görülüyorsa, kişinin tedavi süreci boyunca lens kullanmaması ve gözlük tercih etmesi önerilmektedir.

Göz Nezlesi Bulaşıcı mıdır?

Sonbaharda görülen göz hastalıkları içerisinde bulunan göz nezlesinin bulaşıcı bir hastalık olduğu bilinmektedir. Viral ya da bakteriyel kaynaklı ortaya çıkan bu hastalık her iki durumda da, başkalarına geçebilir. Hızlı yayılım gösteren göz nezlesinin ana bulaş kaynağı ise öksürme ve hapşurmadır.

Alerjik göz nezlesinde ise hastalığı tetikleyen bir durum söz konusu olduğu için bulaşma söz konusu değildir. Bunun dışında göze değen eşyalarla temas edilmesi ve temas sonrası gözün ovuşturulması ile de hastalık alınabilecektir.

Göz nezlesi konusunda merak edilen bir diğer konu, bu hastalığın tekrarlayıp tekrarlamayacağıdır. Sonbahar aylarında görülen Adenoviral Konjonktivit, korunma yollarına dikkat edilmediği takdirde tekrarlayabilir.

Göz Nezlesinin Bulaşmasını Önlemek İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Göz nezlesi bulaşıcı bir hastalık olduğu için korunma yöntemlerinin bilinmesi ve mutlaka uygulanması gerekecektir. Hastalığın en sık bulaştığı yerler ise toplu taşıma araçları ve kalabalık ortamlardır. Sonbaharda görülen göz hastalıkları içerisinde en sık görülen göz nezlesinden korunma yolları ise şu şekilde;

• Eller herhangi bir cisimle temas ettiğinde en az 20 saniye yıkanmalıdır.
• Özellikle elinizin hijyenik olduğundan emin olmadığınız dış ortamlarda gözler ovuşturulmamalıdır.
• Gözde kızarıklık ağrı, yanma gibi belirtiler varsa ortak kullanılan havuzlara girilmemelidir. Havuza girilmesi gereken durumlarda ise yüzücü gözlüğü kullanılmalıdır.
• Kullanılan kontakt lensler kesinlikle başkası ile paylaşılmamalıdır. Lens takılmadan önce ve takıldıktan sonra eller muhakkak yıkanmalıdır.
• Lenslerin solüsyonları mutlaka günlük olarak değiştirilmelidir.
• Duş alırken mutlaka kontakt lensler çıkarılmalıdır.
• Ellerin aktif olarak değdiği lavabo, tezgah, cep telefonu, bilgisayar gibi ürünler sık sık temizlenmelidir.
• Hapşırma ve öksürme sırasında mutlaka peçete kullanılmalıdır. Peçete bulunmuyorsa her iki durumda da dirsek içi ile ağız ve burun kapatılmalıdır.
• Özellikle aile bireyleri birbirlerinin kişisel eşyaları olan havlu, yastık kılıfı, makyaj malzemesi gibi ürünlerini kullanmamalıdır.
• Uzun süre telefon, tablet ve bilgisayara bakmak gözlerdeki kırpma refleksini azaltmaktadır. Bu reflekste azalmanın oluşması, gözün daha çok hava ile temas etmesine ve dolayısıyla enfekte olmasına neden olabilir. Bu nedenle bu cihazlara uzun süre bakmaktan kaçınılmalıdır.
• Enfeksiyon bulunan kişinin kişisel ürünleri sık sık değiştirilmeli ve yıkanmalıdır.