DOLAR

35,4046$% 0.16

EURO

36,5161% -0.04

GRAM ALTIN

3.037,18%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.969,00%0,24

BİST100

10.000,72%1,11

BİTCOİN

3271578฿%-2.94822

a
Fuat Akyılmaz

Fuat Akyılmaz

12 Ağustos 2023 Cumartesi

    Kamu Görevlilerine Devlet Memurları Kanunu Dışında Disiplin Cezası Verilebilir Mi?

    Kamu Görevlilerine Devlet Memurları Kanunu Dışında Disiplin Cezası Verilebilir Mi?
    2

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kanunlar toplumsal hayatı düzenleyen yazılı kurallar bütünüdür. Kanunların düzenlediği konularda ve koyduğu kurallarda değişiklik yine aynı şekilde yapılır. Ya kanun sürelidir ve belirli bir süre sonra yürürlükten kalkar ya da yeni bir düzenleme ile eski kanun kaldırılıp yeni kanun getirilmiş olur.

    Devlet memurları kanunu da böyledir. Eğer ki Devlet Memurları Kanunu’nda bir düzenleme yapılacak ise aynı şekilde kanunlaşma aşamaları takip edilir ve ilgili kanun maddesi kaldırılıp yeni kanun maddesi konulmuş olur. Kanunlar emredici hükümler olduğu için kanuna aykırı yapılacak ya da kanunda belirtilmeyen durumlarda yapılacak işlemler problemdir.

    657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Son Hali

    Devlet geleneği ve toplumsal kurallar kanun ile sürekliliğini korur. Kanunlar sayesinde her tarafta aynı kamu hizmeti aynı şekilde verilmiş olur. Van’da görev yapan kamu görevlisi ile Tekirdağ’da görev yapan kamu görevlisi aynı işleme tabi olur. Bu durumda da devlet her kamu görevlisine eşit davranmış olur.

    Devlet Memurları Kanunu aslına bakıldığında keyfiliği önleyen ve kamu görevlilerinin hakları ve yükümlülükleri hakkında detaylı bilgi veren kanundur. Disiplinsiz hareketlerde ya da işlemlerde bulunan kamu görevlileri hakkında yapılacak işlemleri tek tek söyler.

    Kamu Görevlilerine Hangi Disiplin Cezaları Verilebilir?

    Kamu görevlileri Devlet Memurları Kanunu’nda da belirtildiği gibi ayrı özlük haklarına ve ayrı statüye sahiptir.  Devlet Memurları Kanunu’na göre kamu görevlilerine uyarma cezası, kınama cezası, aylıktan kesme cezası, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ve kamu görevinden çıkarma cezası verilebilir. İşlenen fiilin ağırlığına göre kanunun açıkça yazdığı durumlarda bu ceza verilebilir.

    devlet memuru hakları

    Devlet Memuru Disiplin Cezaları

    Yani hangi durumlarda uyarma cezasının hangi durumlarda kınama cezasının verileceği belirlidir. Diyelim ki bir kamu görevlisi görevine geç geldi ise bu durumda amiri tarafından uyarma cezası verilir.

    Bu durumda amir uyarma cezası dışında kınama verir ise ilgili kamu görevlisi gerekli yerlere başvurabilir. Hatta kınama cezası yazı ile verildiği için kendisine uyarma yerine yazılı olarak kınama cezası verilen kamu görevlisi bu durumda idare mahkemesinde dava açıp yanlış bir şekilde verilen kınama cezasının kaldırılmasını idare mahkemesinden talep edebilir.

    657 Disiplin Cezaları Örnekleri

    Kanunda hangi durumlarda hangi cezaların verileceği alenen belli olduğu için daha ağır bir ceza vermek söz konusu olamaz. Amirlerin keyfiliğinin önüne geçmek için yapılan bu düzenleme kamu görevlilerini aslında koruyucu niteliktedir.

    Kamu görevlisine verilecek olan meslekten çıkarma cezasının ise disiplin soruşturması açılarak verilmesi gerekir. Amir kendi kendine kamu görevinden çıkarma cezası veremez. Kamu görevlilerine meslekten çıkarma cezası dışında Birazdan paylaşacağım örnek karar amirin keyfiliğini gözler önüne sermektedir.

    Kamu görevlisi olarak bazı haklarınız ve yükümlülükleriniz vardır. Ne memurum diye bir vatandaşı ezebilirsiniz ne de amiriniz sizin üstünüz olduğu için kanunsuz bir işlem ve davranış yapabilir.

    Hukuksuz Verilen Disiplin Cezaları İptal Edilebilir Mi?

    Hukuksuz olduğunu düşündüğünüz her türlü idari karara karşı idare mahkemesinde işlemin iptali için dava açmanız mümkündür. Kamu görevlisinin amirinin izni ya da haberi olmadan işe geç gelmesi uyarma cezası verilmesini gerektirir. Diyelim ki memur geç geldiği için amiri uyarma cezasını gerektirdiği halde kamu görevlisine yazılı şekilde kınama cezası verdi. Bu durum sicilinize işleyecek bir işlemdir.

    Amirin işe geç geldiğiniz için uyarma cezası vermesi haklı bir davranış iken aynı şekilde işe geç geldiğiniz için yazılı olan kınama cezasını vermesi hukuka aykırı bir işlemdir. Konya Bölge İdare Mahkemesi’nin önüne gelen bir dosyada memura uyarma cezası bile verilmemesi gerekirken Devlet Memurları Kanunu’nda olmayan yazılı ikaz cezası verilmiştir.

    Olay tam olarak şöyle; Antalya’da görevli bir memurun çocuğu covid 19 temaslısı olduğu için whatssapp amirine durumu bildiriyor ve izin istiyor. Amir de geçmiş olsun dileklerini iletiyor.

    İşe gelmediği için de amiri kamu görevlisinin hakkında yazılı ikaz disiplin cezasına hükmediyor. Kamu görevlisi de kendisine mobbing uygulandığını ve izin aldığı için disiplin cezası verilmesine yer olmadığını düşünerek idare mahkemesine dava açmıştır. Burada olayı sırası ile incelediğimiz zaman kanun izin alınmasını şekle bağlamamıştır. Amirden izin alınmasını yeterli görmüştür.

    Devlet Memurları Kanunu Nedir

    Devlet Memurları Kanunu Maddeleri Nelerdir?

    Şöyle düşünün hastası ya da ölüsü olan bir kamu görevlisi üzüntü hali ile çıkıp ailesinin yanına gitse yazılı bir şekilde izin alması mümkün müdür? Tabi ki değildir. Kanunlar da kamu görevlisinin bu gibi durumlarını şekle bağlamayarak yani yazılı izin alınması gibi bir şart koymayarak işini kolaylaştırmıştır. Olayda kamu görevlisi amirine durumu iletişim uygulamasından bildiriyor ve oğlunun temaslı olduğunu işe gelemeyeceğini söylüyor.

    Pandemi şartları da düşünüldüğünde koca bir kuruma hastalığı bulaştırma ihtimalini göz önünde bulundurmuş memura, sözde amiri izin vermemiş oluyor ancak mesajlaşmada böyle bir durum açık da değil ayrıca geçmiş olsun dileklerini de iletiyor.

    Kaldı ki pandemi şartları düşünüldüğünde hiçbir amir covid 19 olan ya da covid 19 temaslısı olan memuruna izin vermem diyemez. İzin almak şekle bağlı olmadığı için memur üzerine düşeni yerine getirmiş ve amirine haber vermiştir. Yani bu olayda aslında kamu görevlisine disiplin cezası verilemez. Diğer bir durum amirin yazılı uyarı cezası vermesidir.

    657 Disiplin Cezaları Kolay Öğrenme

    Uyarı cezası sözlü olarak verilmesi gereken bir cezadır. Uyarı cezasının yazılı olarak verilmesi demek kanuna aykırı şekilde ceza vermek olur. Ayrıca uyarı cezasının yazılı olarak verilmesi idari işlemin şekil unsurunda aykırılığa sebep olur. Yani amiri kamu görevlisine disiplin cezası vermemesi gerekirken yeni bir disiplin cezası uydurmuştur. Yazılı uyarma cezası diye bir disiplin cezası türü yoktur. Kınama cezaları yazılı bir şekilde yapılır.

    Bölge İdare Mahkemesi bu işlemin hukuka aykırı bir işlem olduğuna karar vermiş. Memura verilen bu disiplin cezası görünümlü işlemin de ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Eğer davacı kamu görevlisi disiplin cezası gerektirmeyen bu işlemin iptalini istememiş olsa idi bu yazılı ikaz kararı memuriyeti boyunca her zaman karşısına çıkacaktı. İleride yükselme ve terfi gibi işlemlerde sürekli peşinden gelecekti.

    Hukuka aykırı bir işlem ile amir işlem tesis etmiş olur. Burada idare mahkemesi amirin keyfiliğinin de önüne geçmek istemiştir. Geçmiş olsun dileklerini iletip izin ile ilgili herhangi bir cümle kurmaması zımni kabul anlamına gelmiş ve izin vermesine rağmen arka taraftan memur adına disiplin cezasına hükmetmiştir. Bu durum amirin keyfiliğini gösterir.

    Devlet Memurları Disiplin Cezaları

    Yukarıda bahsedilen durumlardan biri ya da bir kaçı ile karşılaşırsanız süresinde dava açmanızı öneririm. Hiçbir amir kanunlardan daha üstün ve dokunulmaz değildir. Söz konusu olayda eğer kamu görevlisi işlemin iptali için idare mahkemesinde dava açmasa idi emeklilikte bile bu durum karşısına çıkacaktı ve terfi ile yükselme işlemlerinin önünde engel olacak duracaktı.

    Bu yüzden de dolaylı olarak daha düşük emekli ikramiyesi alacaktı. Burada önemli olan hukuka aykırı işleme karşı süresinde dava açmaktır.

    657 Disiplin Cezaları 125. Madde

    657 SAYILI KANUNUN 125. MADDESİ TAM METNİ

    Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller:

    Madde 125 – Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve halleri liste halinde aşağıda bulabilirsiniz.

    A – Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

    Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

    a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
    b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
    c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
    d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
    e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
    f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
    g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
    h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

    B – Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

    a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak,
    b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
    c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
    d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
    e) Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
    f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
    g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
    h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
    ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
    j) Verilen emirlere itiraz etmek,
    k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
    l) Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak. (Eklenmiş Bent Rgt: 21.09.2004 Rg No: 25590 Kanun No: 5234/1) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

    C – Aylıktan kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 – 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.

    Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

    a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri
    korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
    b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
    c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
    d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
    e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
    f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
    g) (Mülga Alt Bent Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111)
    h) (Mülga Alt Bent Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111)
    ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
    j) (Mülga Alt Bent Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111)

    D – Kademe ilerlemesinin durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 – 3 yıl durdurulmasıdır.

    Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

    a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
    b) Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek,
    c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
    d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
    e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
    f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
    g) (Mülga Alt Bent Rgt: 21.09.2004 Rg No: 25590 Kanun No: 5234/33)
    h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
    ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
    j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
    k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
    l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
    m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
    n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
    o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

    E – Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

    Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

    a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, (Değişik İbare Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111) kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
    b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
    c) Siyasi partiye girmek,
    d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
    e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
    f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
    g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
    h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
    ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
    j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
    k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek. (Eklenmiş Alt Bent Rgt: 29.10.2016 Rg No: 29872 Khk No: 676/75)
    l) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

    Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların (Değişik İbare Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111) özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.

    Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve (Değişik İbare Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111) ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.

    Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4 ü – 1/2’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.

    Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.

    657 Disiplin Cezaları Tablosu 2023

    Devlet memurlarına uygulanabilecek disiplin cezaları ve soruşturma usulleriyle ilgili düzenlemeler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde yer almaktadır. Bu madde, “Uyarma”, “Kınama”, “Aylıktan Kesme”, “Kademe İlerlemesinin Durdurulması” ve “Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası” gibi cezaların uygulanabileceğini belirtmektedir.

    Diğer yandan, disiplin cezalarının ve soruşturma usullerinin ayrıntıları, 657 sayılı Kanun’un 126 ila 145. maddelerinde belirtilmiştir. Bu maddeler, soruşturma süreci, disiplin cezalarının verilme usulleri, savunma hakkı, itiraz süreci ve diğer ilgili konuları düzenlemektedir.

    Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği 2023 yılında yeni yürürlüğe giren en son hali sonrası disiplin cezaları ve uygulamaya yönelik bilgileri tabloda bulabilirsiniz.

    CEZA TÜRÜSUÇUN KONUSU (657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA BELİRTİLEN FİİLLERE İLAVE OLARAK) CEZA VERMEYE YETKİLİ
    DİSİPLİN AMİRLERİ
    ZAMANAŞIMI
    SÜRESİ
    UYARMA1)Yetkili makamların bilgi ve belge istemini mazeretsiz olarak zamanında yerine getirmemek.
    2)Maiyetindeki elemanların yetiştirilmesinde özen göstermemek.
    3)Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarını belirtmemek.
    Uyarma ve kınama disiplin cezaları sıralı disiplin amirleri tarafından verilecektir.
    Örneğin, bir fakültede görevli öğretim elemanı hakkında Dekan, bir yüksekokulda görevli öğretim elemanı hakkında ise ilgili Müdür Uyarma ve Kınama disiplin cezası vermeye yetkilidir.
    Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin
    işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
    Uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması ZAMANAŞIMINA uğrar.
    KINAMA1) Yetkili makamların görevle ilgili bilgi ve belge istemini mazeretsiz olarak zamanında yerine getirmemek.
    2) Resmi olarak ders vermekle yükümlü bulunulan öğrencilere özel ders vermek.
    3) Resmi ilan, afiş, program, yazı ve benzeri dokümanları koparmak, yırtmak veya tahrif etmek.
    4) Üniversite veya bağlı birimlerin sınırları içinde herhangi bir yeri kurumun izni olmadan hizmetin amaçları dışında kullanmak veya kullandırmak.
    5) Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek.
    6) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak.
    7) İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak.
    8) Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak.
    9) Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak.
    10) Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak.
    11) Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak.
    12) Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.
    13) İçeriği itibarıyla şiddet, terör ve nefret amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek.
    14) Yükseköğretim kurumları içinde siyasi parti faaliyetinde bulunmak veya siyasi parti propagandası yapmak.
    AYLIKTAN VEYA
    ÜCRETTEN KESME
    1) Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının organlarında yapılan konuşma ve alınan kararları, yetkili olmadığı halde organ veya üyelerinin aleyhinde davranışlara yol açmak maksadıyla dışarı yaymak.
    2) Kuruma ait araç, gereç, belge ve benzeri eşyayı görevin sona ermesine ve kurumca yazı ile istenmesine rağmen belirlenen süre içinde geri vermemek.
    3) Araştırma ve deneylerde, hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek.
    4) Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak.
    5) Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak.
    6) Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak.
    7) Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak.
    8) Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek.
    9) Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak.
    10) Hukuka aykırı olarak kurumun bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına kasten girmek veya orada kalmak.
    Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla
    ücretten kesme cezaları kişinin görevli olduğu birimdeki disiplin kurulu kararı ile verilecektir.
    Örneğin, fakültede görev yapan
    bir akademisyen için Fakülte Yönetim Kurulu bu cezaları vermeye yetkilidir.
    KADEME İLERLEMESİNİN
    DURDURULMASI VEYA BİRDEN FAZLA ÜCRETTEN KESME
    1) Hizmet içinde resmi bir belgeyi tahrif etmek, yok etmek, gizlemek veya sahte olarak düzenlemek, sahte belgeyi bilerek kullanmak, kullandırmak.
    2) Görevi sebebiyle veya görevi sırasında doğrudan veya dolaylı olarak her ne ad altında olursa olsun menfaat sağlamak, iş sahiplerinden veya öğrencilerden borç para istemek veya almak.
    3) Kamu hizmetlerinin yürütülmesini engellemek, boykot ve işgal eyleminde bulunmak.
    4) Ders, seminer, konferans, laboratuvar, grafik çalışma ve sınav gibi öğretim çalışmalarının yapılmasına engel olmak; görevlileri, öğrencileri eğitim-öğretim alanı dışına çıkartmak; görev yapılmasına engel olmak; öğrencileri bu tür davranışlara teşvik etmek veya zorlamak ya da bu maksatla yapılacak hareketlere iştirak etmek.
    5) Basın-yayın veya bilişim sistemlerini kullanarak amiri, iş arkadaşları, personeli, hizmetten yararlananlar veya öğrencileri hakkında gerçeğe aykırı açıklamada veya haksız isnatta bulunmak veya rızaları olmaksızın özel hayatlarıyla ilgili açıklama yapmak.
    6) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda ve diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak suretiyle kişilere zarar vermek.
    7) Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak, araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek.
    8) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak.
    9) Kanunların izin verdiği haller dışında siyasi partilere üye olmak.
    ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM
    MESLEĞİNDEN
    ÇIKARMA CEZASI
    1)Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek.Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezaları atamaya yetkili amirin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verilecektir. Yüksek Disiplin Kurulu Yükseköğretim Genel Kuruludur. Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği
    tarihten itibaren;
    Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezasında altı ay içinde,
    disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması ZAMANAŞIMINA uğrar.
    KAMU GÖREVİNDEN
    ÇIKARMA
    CEZASI
    1) Terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek.
    2) Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak.
    3) Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak.
    4) Uyuşturucu veya uyuşturucu olarak kabul edilen diğer uyarıcı maddeleri kullanmak, bulundurmak, başkalarına vermek, kullanılmasını özendirmek, satmak, imal etmek.
    5) Hukuka aykırı olarak kurumun verilerini elde etmek, kaydetmek, kullanmak, depolamak, dağıtmak, değiştirmek veya yok etmek.
    6) Kurumun bilişim sistemlerinin işleyişini kasten engellemek veya bozmak.”
    Devamını Oku

    Kamu Hizmetlerinden Eşit Yararlanma Hakkı

    Kamu Hizmetlerinden Eşit Yararlanma Hakkı
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kamu hizmetleri, kamu kurum ve kuruluşları aracılığı ile kamu görevlileri tarafından verilen hizmetlerdir. Kamu hizmetleri devletin devamı ve vatandaşların refahının söz konusu olduğu her alanda verilebilir. Devlet adına kamu hizmeti veren kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlileri verdiği hizmetlerde eşit davranmak zorundadır. Aynı şekilde kamu hizmeti verecek kişilere de eşit şartlarda başvuru imkanı ve kamu hizmetine girme imkanı verilmelidir. Devlet kurumlarının verdiği kamu hizmetine girmek Anayasal güvence altındadır.

    Anayasa madde 70 ‘e göre Her Türkiye Vatandaşı, kamu hizmetine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.

    Anayasa’dan yola çıkarak hem kamu hizmetine girmek hem de kamu hizmeti vermek devletin sorumluluğudur. Devlet bu sorumluluğunu devredemez ve bu sorumluluktan kaçınamaz. Devlet, sağlık hakkı, eğitim ve öğretim hakkı, vatandaşların huzur ve sükununu sağlamak, vatandaşların güvenliğini sağlamak, eşit ve adil bir şekilde kamu hizmeti vermek gibi sorumluluklardan vazgeçemez.

    kamuda eşitsizlik

    Kamu Kurumlarında Cinsiyet Eşitsizliği

    Bu hakları vatandaşlara dağıtırken de eşit davranmak zorundadır. Siyasi partiler sadece tarafı oldukları vatandaşlara değil herkese eşit hizmet vermelidir. Eğer ki kamu hizmetinden yararlanma iktidarda bulunan siyasi partiden olan vatandaşlar için geçerli olursa diğer vatandaşlar için yaşanılan ülke çekilmez hale gelir. Diğer vatandaşların da güven ve huzur içinde yaşamaları için demokrasi vardır.

    Dünyada demokrasi ile yönetilen birçok ülke vardır. Demokrasi ile yönetilen her ülkenin benimsediği birden fazla ve farklı modelde demokrasi vardır. Bunlar; temsili demokrasi, yarı temsili demokrasi, çoğulcu demokrasi, çoğunlukçu demokrasi gibi farklı modellerdir. Vatandaşlık konusuna girip konuyu çok dağıtmadan kısaca şunu söyleyeyim. Bu demokrasi çeşitleri aslında iktidarda olan siyasi parti dışındakilerin de kaderini belirleyen modellerdir. Ama tüm modellerde ortak bir görüş vardır. O da vatandaş olan herkese eşit hizmetin götürülmesi gerektiğidir.

    Kimse sağcı, solcu, liberal, demokrat, muhafazakar vs. gibi olmasından dolayı kamu hizmetlerinden yoksun bırakılamaz. Bir ilçenin belediyesi kendisine oy vermeyen bir mahallenin işlerini yaptırmaktan geri duramaz ya da güvenliğinizi sağlamayacağım diyemez.

    Sosyal Medyada Kamu Kurum Ve Kuruluşları

    Artık sadece vatandaşlar değil kamu kurum ve kuruluşları da sosyal medyada bayağı aktifler. Vatandaşlar herhangi bir problem ile karşı karşıya kaldığı zaman sosyal medyada ilgili kurumu etiketleyerek şikayetlerini ve isteklerini belirtiyor. Bu doğrultuda ilgili kamu kurum ve kuruluşu ilgili şikayeti değerlendirip size dönüş yapıyor. Ben de birkaç kere kısa yoldan bazı problemlerimi twitter aracılığı ile çözdüm. Buraya kadar her şey çok iyi aslında ama asıl problem kamu kurum ve kuruluşlarının tutumlarında ortaya çıkıyor. Buradan sonra bahsedeceğim kamu kurum ve kuruluşları her kamu kurumu değildir.

    Bunu öncelikle açıkça belirteyim. Peki, sosyal medyayı aktif kullanan kamu kurumları kendisine muhalif yazı yazan ya da yazdıklarını düşünce anlamında ters bulan takipçilerini engelleyebilir mi? Bu son birkaç yıldır çok fazla yaşanıyor. Bazı kamu kurum ve kuruluşları hatta açıkça ifade edeyim bazı belediyeler başkanlarına yazılan muhalif yazıları içselleştirip belediyenin resmi sayfasından ilgili kişileri engelliyor.

    Bu durum hukuken doğru bir hareket midir? Öncelikle bazı belediyelerin öz eleştiri yapması gereken bir konu var. Bazı hizmetler yapılınca ve takdir toplamaya gelince herkes takdiri kabul ediyor ancak iş eleştiriye gelince vatandaşlar banlanıyor ya da engelleniyor. Bu tutum yeterince yersiz ve anayasaya da aykırıdır.

    Kamu Kurum ve Kuruluşları Vatandaşları Sosyal Medyada Engelleyebilir Mi?

    Herkes kamu hizmetlerinden eşit yararlanma hakkına sahiptir. Kamu kurum ve kuruluşları hem çağa ayak uydurmak adına hem de vatandaşlara daha kaliteli hizmet verebilmek adına çeşitli sosyal platformlarda da hizmet veriyor. Yani bu sosyal platformlarda bulunmak bir çeşit kamu hizmetidir. Yani nüfus müdürlüğüne gidip işlem yapmak gibi sosyal medyada da ilgili kamu kurumu hizmet veriyor. Şikayetiniz varsa etiketliyorsunuz kurumu ve probleminiz çözülüyor. Ancak kamu kurumunun resmi sitesinden engellenen vatandaş ilgili belediyenin hizmetleri ve sağlanan kolaylıklardan habersiz kalabiliyor.

    kamuda eşitlik

    Kamuda Eşitlik İlkesi

    Ayrıca hizmetler ile ilgili herhangi bir şikayeti olduğu zaman ilgili kamu kurumuna ulaşamıyor. Bu durum hukuki değildir ve kamu hizmetinden eşit yararlanma hakkının ihlali demektir. Bu sebeple de ilgili kamu kurum ve kuruluşları vatandaşlardan hiçbirini engelleyemez. Her vatandaşa ve siyasi görüşe eşit bir şekilde hizmet götürmek zorundadır. Ancak içerik olarak uygun olmayan yazılar, spam ya da farklı şikayetler varsa ilgili sosyal platforma şikayette bulunarak üyenin üyeliğini kaldırtabilir ya da askıya aldırtabilir. Bunun dışında eğer ortada hakaret, ağır içerik ya da küfür benzeri şeyler yoksa sadece siyasi görüşünden dolayı ilgili vatandaşı engelleyemez.

    Kamu kurum ve kuruluşlarının vatandaşları engellemesi ile ilgili Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin daha yeni vermiş olduğu bir karar var. Olayda belediye başkanının twitter üzerinden yazdığı yazılara yorum yapan bir vatandaş ilgili belediyenin sosyal medya hesabından da engellenmiştir. Bu engellemenin iptali için vatandaş idare mahkemesine dava açmıştır. İlgili mahkeme vatandaşı haklı bulup engelin kaldırılmasını istemiştir. Vatandaşı haklı bulmasındaki gerekçe tam da yukarıda bahsettiğim şeydir. İdare mahkemesi siyasi kişilikleri olan kişilerinde hukuki sınırlar çerçevesinde eleştirilebileceği ve bu durumun siyasi kimlikten ayrı olamayacağını, vatandaşın yorumunun hakaret içermediğini, hukuka aykırılık bulunmadığını bu yüzden de farklı muameleye tabi tutulamayacağını söylemiştir.

    Kamu Kurumlarında Siyasetin Etkisi

    Bu idari karar aslında şunu da ortaya koyuyor. Siyasi kimlik sahibi kişiler istediklerini söyleyebilirlerse hakaret içermediği ve hukuka aykırılık olmadığı müddetçe vatandaşlar da dilediğini söyleyebilirler. Bu durum tamamen ifade özgürlüğü çerçevesindedir. Eğer ki olayda ağır hakaret, küfür ya da hukuka aykırılık olsa idi ilgili mahkeme davacı vatandaşın talebini reddedebilirdi. Her vatandaş belediye başkanı ile aynı görüşte olmak zorunda değildir. Eleştirilmeyen bir parti ya da düşünce otokrasi yoluna doğru gider. Ülkemizde bulunan demokrasi her ne kadar çoğunlukçu demokrasi ise de her vatandaş mecliste bir şekilde bağlı olduğu siyasi görüş tarafından temsil edilir.

    Bu yüzden de tüm kamu kurum ve kuruluşları, belediye gibi yerel yönetimler tüm vatandaşlara eşit kamu hizmeti vermek zorundadır. Aksi takdirde keyfi uygulamalar ortaya çıkar. Kamu hizmetini sağlayan kamu görevlilerinin keyfiliğini önlemek amacı ile kamu hizmeti kanunlarla koruma altına alınmıştır. Hukuk sınırlarında kalındığı sürece düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında herkes düşüncesini açıklayabilir. İlgili kurum ya da kamu görevlisi kişinin siyasi görüşünü ya da milliyetini benimsemese bile kamu hizmeti vermek zorundadır. Aksi durum görevi kötüye kullanma olur. Görev kötüye kullanıldığı takdirde hukuki olarak yaptırıma tabidir.

    Devamını Oku

    Kripto Paralara Yatırım Ne Kadar Mantıklı?

    Kripto Paralara Yatırım Ne Kadar Mantıklı?
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Bitcoin, dünya genelinde yıllardır tanınmakta olan ve kripto para olarak adlandırılan yatırım araçlarından birisidir. Hakkında birçok olumlu ve olumsuz eleştiri yapılmasına rağmen 2017 yılına kadar çokça söz edilmeyen Bitcoin, ulaşmış olduğu yüksek değerlerden sonra, her gün konuşulmaya başlamıştır. Şuan 1 adet Bitcoin almak isteyen kişilerin, Türk Lirası cinsinden 20 bin TL’nin üzerinde ödeme yapması gerektiğini görmekteyiz. Kişiler bu değeri gördüğünde ilk olarak Bitcoin’in hangi ülkeye ait olduğuna baksa da karşılarına bir ülke çıkmayacaktır. Bunun nedeni de, Bitcoin’in tamamen anonim olduğudur. Bitcoin fiyatı nasıl belirlenir konusuna geldiğimizde ise, finansal sektörlerde çok sık kullanılan arz ve talepten söz etmemiz gerekecek.

    Bitcoin Fiyatı Nasıl Yükseliyor?

    Yukarıda da belirtildiği gibi, Bitcoin herhangi bir ülkenin resmi para birimi değildir. Dijital ortamda üretimi yapılan sonrasında da harcanabilen ya da takas yapılabilen bir para birimidir. Bundan dolayı alınabilecek bir Merkez Bankası kararı ya da maliye politikası uygulaması, Bitcoin’e herhangi bir etkide bulunmayacaktır. Bitcoin fiyatı nasıl belirlenir diyenler için de, bu para birimine olan talebin, fiyatı belirleyici nitelikte olduğunu söyleyemek mümkün.

    Yıllara göre orantı kurduğumuzda, Bitcoin’in ilk etapta neredeyse hiçbir değeri olmadığını ama yıllar geçtikçe değerine değer kattığını görebiliriz. Bunun nedeni ve Bitcoin fiyatının artmasına neden olan durumları görebiliyoruz.

    • Bitcoin fiyatları tamamen arz ve talebe bağlıdır.
    • Arz, piyasaya sunulan Bitcoin miktarı, talep ise; Bitcoin’in kullanım miktarı, kullanım alanları ve yatırımcısının bakış açısıdır.
    • Bilindiği gibi Bitcoin sınırlı sayıda üretilecektir. Bu başlı başına fiyat artışlarını tetikleyici niteliktedir. Ayrıca, piyasaya zor sunulmasından dolayı, Bitcoin arzının düşük ya da sabit olduğunu söyleyebiliriz.
    • Talep alanına baktığımızda ise, şuan milyonlarca kişinin yatırımcısı olmak istediğini, ödeme yöntemi olarak Bitcoin kullanıldığını, ülkelerin bile dış ödemelerinde artık Bitcoin tercih ettiğini ve her şeyden önce de yatırımcısının Bitcoin’e güvendiğini söyleyebiliriz.

    Bitcoin fiyatı nasıl belirlenir konusunda yukarıdaki bilgilere bir yorum getirmemiz gerekirse, talep tarafındaki artışlar ne kadar çok olursa, fiyatın da o kadar artacağını söyleyebiliriz. Fiyat her ne kadar artmış ve yeni yatırımcıların satın alması zorlanmış olsa da, düşük tutarlarda da Bitcoin alınabiliyor olması, kişilerin kademeli olarak birikim yapmasına ve haliyle de talebin artmasına yol açmaktadır. Kişilerin Bitcoin’den büyük bir darbe almadığı, Bitcoin ödemesi kabul eden firmaların azalmadığı sürece, fiyatların artışına devam edecek gibi gözüküyor

    Bitcoin Fiyatları Ne Kadar Daha Yükselecek?

    Şuan finansal sektörlerin en gözde konularından birisi olan Bitcoin, kazançlı olmasının yanı sıra dikkatli olunması gereken de bir araçtır. Çünkü, binlerce kişi Bitcoin’in istikrarlı bir şekilde gelişeceğini savunmakta binlerce kişi ise, kısa sürede popülerliğini yitireceğini açıklamaktadır. Bu da haliyle kişilerin kafasında bir soru işaretine yol açmaktadır. Ancak, bu söylenenlere kesinlikle kulak asılmamalıdır.

    Herkes Bitcoin fiyatı nasıl belirlenir konusunun beraberinde, bu artışların ne kadar daha devam edeceğini araştırmaktadır. Şuan fiyatı etkileyen faktörlerde birinci sırada yer alan talep, Bitcoin için sürekli artmaktadır. Herhangi bir ülkeye ait olmamasından dolayı siyasi engellerden bile etkilenmeyen Bitcoin, bu talebin artışıyla da artışını devam ettirecektir. Bundan dolayı, yatırımcıların çok fazla endişe etmesine gerek yoktur.

    İleriye dönük tahminler yapıldığında, Bitcoin yatırımcılarının arttığı ve bunun da arzı arttıracağından dolayı fiyatı düşüreceği şeklinde yorum yapanlar olduğunu görmekteyiz. Ancak, Bitcoin üretimi sanıldığı kadar kolay gerçekleşmemekte ve bundan dolayı da yatırımcı sayısı arz tarafında talebi geçecek şekilde bir etkiye sahip olmamaktadır. Bu da Bitcoin fiyatlarının 2017 yılı sonunda ve 2018 yılı genelinde de artacağına işaret etmekte.

    Devamını Oku