27,4240$% 1.92
29,0492€% 2.14
1.651,58%1,88
2.751,00%-0,18
7.962,34%3,14
730396฿%2.0321
19 Temmuz 2023 Çarşamba
3600 Ek Gösterge Maaş Sorununu Çözer Mi?
Nafaka Nedir? İştirak, Yoksulluk ve Tedbir Nafakası
Kamu Görevlileri Sendika Üyesi Olabilir Mi? Görev Yeri Değişikliği Yapılabilir Mi?
Memur Alımı Usulsüz ve Liyakatsiz Mi Yapılıyor?
Kamu Görevlilerine Devlet Memurları Kanunu Dışında Disiplin Cezası Verilebilir Mi?
Adli Sicil Kaydı Nedir? Adli Sicil Belgesi Nereden Alınır?
Nafaka, boşanma esnasında ya da boşandıktan sonra boşanma sebebi ile yoksulluğa düşen ya da düşecek olan eşe nakdi yardım bağlanmasıdır. Nafaka bizim toplumumuzda her ne kadar sürekli olarak kadına verilse de erkeklere de nafaka bağlandığı durumlar vardır. Kanun kural olarak nafaka vermek için cinsiyet şartı aramaz. Diyelim ki çok zengin bir kadın var ve eşine karşı ağır kusurda bulundu.
Eşi de bu ağır kusur sebebi ile boşanma davası açtı ise bu durumda erkek eşe de nafaka bağlanabilecektir. Bizim toplumumuzda genelde erkek evin reisidir, kadın ev işlerinden ve çocuk bakımından sorumludur mantığı ile yaşam şekli oluşturulduğu için nafaka daha çok kadına bağlanır. Yani maddi olarak güçlü kişi kim ise bu durumda hakim daha kusursuz ya da daha az kusurlu olan taraftan nafaka alıp diğer eşe vererek adaleti sağlamaya çalışır.
Nafaka Nedir?
Her boşanmada nafakaya karar verilecek diye bir zorunluluk bulunmamaktadır. Nafaka istemeyen eski eşe nafaka bağlanmaz. Nafaka açısından bilinmesi gereken başka bir konu daha vardır. Eşler dilerse boşanma yerine hakimden ayrılık kararı alabilirler. Ayrılık kararında hakim tarafların boşanmasına karar vermez. Ayrılık kararında evlilik hukuki olarak devam eder ve taraflar uzlaşma yolunda olduğunu kabul eder. Ayrılık kararı bir nevi son şans gibidir.
Eşler ayrılık süresi boyunca birbirlerinin değerini anlasınlar ve hemen boşanmaya karar vermesinler diye verilir. Hatta bazı boşanma davalarında hakim tarafların boşanma niyetlerinde olmadığını ve inat uğruna ya da başka sebepler ile dava açtıklarını fark ederse istem olmasa dahi eşler hakkında ayrılık kararı verir. Ayrılık süresi boyunca eşler evliliklerini tekrar gözden geçirir. Ayrılık kararı en az 1 yıl en fazla 3 yıl olarak verilebilir.
Ayrılık kararı verilmesi eşlerin boşanması anlamına gelmediği için eşlerin birbirlerine bağlılık ve sadakat yükümlülükleri devam eder. Bu sebeple de eşlerden biri diğerini aldatamaz ya da hayatına başka birini alamaz. Konuyu toparlamak gerekirse dilerse taraflar dilerse de hakim ayrılığa karar vermiş olsun bu durumda da yoksulluğa düşen eşe nafaka verilebilir.
Boşanma davası devam ederken ya da boşanma sırasında hakimin karar vereceği 3 kanuni nafaka çeşidi vardır. Bunlar tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.
Nafaka bağlanacak eşin kadın ya da erkek olması fark etmez. Eğer ki kendisine nafaka bağlanmasını isteyen eşin emekli maaşı, düzenli geliri, kira geliri gibi gelirleri varsa bu durumda hakim nafakaya karar vermeyebilir. Ayrıca eşlerden birinin yeni bir evlilik içinde bulunması ya da başka biri ile evlilik hayatı yaşaması durumlarında da nafaka verilmez. Sigortalı bir işte çalışmayan eski eşin evi ya da herhangi bir mal varlığı da yoksa bu durumda hakim nafakaya hükmetmeyebilir.
Eski eş daha yaşamsal faaliyetleri için gerekli ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorken eski eşine ve çocuğuna nafaka bağlanması da gereksiz olur çünkü ortada alınabilecek bir mal ya da nakdi para yoktur. Ancak eski eşin mal varlığı varsa bu durumda nafakaya karşılık olarak bu mal üzerine tedbir konulabilir.
Bu taşınmaz hem eski eşin hem de ortak çocuklarının bakım giderlerine garanti teşkil eder. Eski eşin mal varlığına konulan tedbir kararı ile eski eş bu mal varlığını satamaz ya da bu mal üzerinde rehin, ipotek gibi haklar tesis edemez.
Eski eş sigortalı bir işte çalışmıyor ancak nafaka ödememek için sigortasız bir işte çalışıyorsa bu durumu video, resim ya da başka belgeler ve evraklar ile ispat ettirdiğiniz takdirde tespit tarihine kadar bile geriye giderek nafaka talebinde bulunabilirsiniz. Bazen eski eş hiçbir iş yerinde çalışmıyor ancak bir süre sonra iş buluyor. Bu durumda Aile Mahkemesine tekrar başvurarak değişen yeni durum için de nafaka talebinde bulunabilirsiniz.
Sigortalı bir işte çalışıyorsa işe giriş tarihinden itibaren, sigortasız çalışıyor ise bu durumu tespit ettiğiniz andan itibaren nafaka isteyebilirsiniz. Ayrıca eş hiçbir işte çalışmıyorsa bile hakim çocuğa nafaka verilmesine karar verebilir.
Boşanma gerçekleştikten sonra her yeni ve değişen durum için hakimden hakkınız olan durumlarda karar verilmesini isteyebilirsiniz. Nafaka aldığınız zaman eski eş daha düşük maaşlı bir işte çalışıyor ve maaş bordrosuna göre size ve çocuğunuza nafaka bağlanmış olsun. Sonraları eşiniz işini büyütmüş ya da daha yüksek gelirli bir işte çalışıyor ise de değişen durumların göz önünde bulundurulması talep edilerek yeni ve fazla bir miktarda nafakaya karar verilmesini isteyebilirsiniz.
Ayrıca nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesi için her zaman ilgili mahkemeden istemde bulunabilirsiniz. Hayat pahalılığının giderek artması ve çocukların ihtiyaçlarına yetişememek sebebi ile de nafakanın artmasını isteyebilirsiniz.
Hakim nafakaya karar verirken eski eş için ayrı çocuk için ayrı nafakaya hükmeder. Yeni evlilik yapıldığı zaman ya da evlilik hayatı yaşanıldığı ispat edildiğinde artık nafaka alan kişinin nafakası kesilir. Ancak eski eşlerin ortak çocukları hala ortak çocuk olduğu için yani ortak ebeveyn olmaktan ötürü çocuğa nafaka vermeye devam edilmek zorundadır.
Ayrıca yeni eşin eski eşin çocuğunun masraflarına katlanma yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu yüzden de çocuğa ya da çocuklara nafaka verilmeye devam edilir. Hakim eski eşe verilen nafakanın kaldırılması hakkında karar verir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı. İşçi, işveren ve hükümet tarafının masaya oturduğu toplantıda yeni asgari ücret belli olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin,”Komisyon çalışmaları yarın sonuçlanacak” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir. Bunu yapmak zorundayız. Bugün başlattığımız komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Türkiye imkanlara sahip bir ülkedir. Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır” diye konuştu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplandı! Komisyon Çalışmaları Yarın Sonuçlanacak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in açıklamaları şu şekilde:
“Türkiye geçtiğimiz Aralık ayı sonunda tarihi bir Asgari Ücret sözleşmesine imza atmış bulunuyordu. Bundan tüm toplum memnun olmuştu. Asgari ücret başkanın da vurguladığı gibi sadece asgari ücretle değil toplumsal etkileri olan bir ücret birimidir.
Asgari ücretin üstünde çalışanlar da ücretlerini yukarı doğru çekmek zorunda hissettiği hiyerarşik yapı var. İşverenler bu düzenlemeyi yapmak zorundadırlar. Bugün pandemiden sonra büyük bir sorunla karşılaştık. Dünya büyük bir sorunla karşı karşıya. Emtia, ulaştırma zincirlerinin kopması şeklinde biçimlendi. Bunun Türkiye’ye yansımaları daha fazla oldu.
50 milyar Dolar enerji kaynaklarına ayrılan para bu sene 100 milyar doları geçmiş durumdadır. Nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu 50 milyar dolarlık fark üzerinden görmek mümkün. Dövizdeki dalgalanmanın ekonomideki negatif etkisini baz aldığımızda enflasyonun gerçek sebeplerini görmemiz mümkün. Herkesin bileceği gibi enerji kaynaklarının düzenlenmesi kendi irademizle yapmamız mümkün değil. Petrol 40 dolardan 120 doların üzerine çıktığı dönemden geçtik.
Türkiye’nin yakaladığı 7.3’lük büyüme Türkiye’nin üretim gücünün arttığının göstergesidir. Büyümenin iç talebe doğru değil, ihracata dayalı bir büyüme olmasıdır. Bu üretimdeki gücümüz Türkiye’nin gelecekte bu sorunları aşmasına dönük sağlıklı bir pencere içerisinden bakılmasının kaynaklarını göstermektedir. Enflasyon var ama biz enflasyonu üreterek, ihracat yaparak aşacağız. Döviz üreterek aşacağız.
Çalışanlar enflasyon karşısında kendi gelirlerini değiştiremediği için sosyal devlet devreye girmelidir. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi koruyacak sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Hep asgari ücretin normal sürede toplanması gerektiğini söylemiştim.
Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır.
Türkiye’nin ilk 1000 içerisindeki örgütlü işyeri sayısı yüzde 13-14’tür, bu çok ciddi sorundur. Türkiye’nin emekçilerinin örgütlenmediği zaman ücretler asgari ücret düzeyine sıkışıp kalmaktadır. Bunun için örgütlenmenin önünü açmamız lazım.
Sendikalaşmayla ilgili engellemeleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz. Yasal engelleri, gerekçeleri öne süren işletmelerin negatif tavrını aşacağız. Bütün Türkiye’nin bilmesi lazım, Çalışma Bakanlığıyız, çalışanlarımızı korumak zorundayız. Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyeti yıkmamız lazım. Bugün başlattığımız çalışmaların yarın sonuçlanacağını umut ediyorum.”
TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’ın açıklamaları şu şekilde:
“Uzun yıllar sonra ilk defa haziran ayı sonlarına doğru asgari ücretle ilgili bir toplantı yapıyoruz. Son 5 aydır enflasyonda olan yüksek artış özellikle gıdada olan yüksek artıştan kaynaklanan bir durum. Asgari ücrette Ocak’ta güzel zam yaptık ama gıdadaki enflasyonla eridi.
Sabit gelir, dar gelirli, emekli ve çalışanlar en büyük sıkıntıyı çeken kesimler. Temennim oluşan enflasyon çerçevesinde, asgari ücretliye nefes aldıracak bir düzenleme olur diye arzu ediyorum.”
TİSK Başkanı Burak Akkol’un açıklamaları şu şekilde:
“Sık gündeme gelen Emtia, enerji fiyatları dünyada ve ülkemizde kolay olmayan belirsiz dönemlerden geçiyoruz. Asgari Ücret yıllık belirleniyor ama güçlü mutabakatla ara bir Zam ihtiyacında mutabık olduk. Buraya severek isteyerek geldik. Vatandaşlarımızın taleplerinin karşılanması için buradayız. Yanı başımızda bir savaş var. Vatandaşlarımızı etkiliyor, işi sahiplerini ve şirketleri de etkiliyor. Dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK elini taşın altına koyacaktır.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Vaka sayılarında son iki haftada üç kattan fazla artış olsa da, bunun tam tersine, hastane yükündeki azalış yine sürmektedir” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan Koca “Önümüzdeki aylarda maske geri mi dönecek” sorusu yöneltilmesi üzerine, hastalığın artık grip gibi seyrettiğini fakat ileri yaştakiler ve kronik rahatsızlığı olanlarda Covid-19’un risk oluşturmaya yine devam ettiğini dile getirdi.
Maskeler Geri Mi Geliyor? Fahrettin Koca Açıkladı!
Risk grubunda olanların kişisel tedbirlere dikkat etmelerinin önem arz ettiğine dikkat çeken Bakan Koca, “grip öneminde” olan hastalığın toplumsal anlamda endişe sebebi olmaktan çıktığını söyledi. Bakan Koca ayrıca, “Vaka sayılarında son iki haftada üç kattan fazla artış olsa da, bunun tam tersine, hastane yükündeki azalış yine sürmektedir. Kötü günler geride kaldı. Benzerlerini gelecekte aramak yanlıştır. Herkes müsterih olsun.” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta hekimlerle yaptığı toplantıdaki açıklamalarına yönelik olarak yöneltilen, “Hekimlik mesleğinin icrası dünyada hangi bakımdan zorlaşıyor sorusuna Sağlık Bakanı Fahretin Koca şu şekilde cevap verdi:
Tüm dünyada tıp, Malpraktis davaları sebebiyle sigorta şirketleri ve avukatlar arasında sıkışmış durumda. Bu nedenle tüm dünyada, giderek hekimler mesleğini yapamaz hale gelmekte. ABD dâhil, konuya duyarlı ülkelerin hiçbiri bu sorunu çözemediler.
Oralarda sigorta şirketlerine prim ödenmesi üzerinden bir yöntem geliştirildi. Biz ise Türkiye olarak, dünyanın yapamadığını yaptık. Yeni çıkarılan Malpraktis yasası son derece önemli. Malpraktis davasından doğan tazminatı devlet üstleniyor. Ne hastamız ne hekim mağdur oluyor.
Kasıt olmadığı müddetçe tazminatın hekime rücu edilmediği bir düzenlemeyle sorunu bitirdik. Bu sorun yüzünden, Türk hekimlerinin uygulamadaki başarılarının da tehlikeye girmeye başlayacağı bir dönem gelmekteydi. Eğer bu yasa çıkmamış olsaydı süreçte bizi bekleyen sonuç buydu. Hekim ve hasta açısından adil bir düzenleme yapıldı.
Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, temmuz ayının ilk haftası sigaraya zam geleceğini ve zam oranının yüzde 15 ile 20 aralığında olacağını açıkladı.
Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, sigara fiyatlarına zam geleceğini açıkladı. Temmuz ayının ilk haftası sigaranın zamlanacağını belirten Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, zam miktarının da yüzde 15 ile 20 aralığında olacağını söyledi.
Temmuz Ayında Sigaralara Zam Gelecek!
Haziran ayının ilk gününde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan kararname ile duyurulan ÖTV düzenlemesinin ardından TÜRKTAB A.Ş (TT) grubu bünyesindeki sigara fiyatlarına geçtiğimiz günlerde zam gelmişti.
Yıl içinde gelen zamlarla en ucuzu 20 TL’yi aşan sigara fiyatları dolar kuru ve motorin fiyatlarındaki yükselişle birlikte yeniden zamlanıyor. Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, sigara fiyatlarına zam geleceğini duyurdu. Tarih veren Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, zam oranının en az yüzde 15-20 arasında olacağını açıkladı.
Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, “Temmuz ayının ilk haftası sigaraya zam gelebileceği yönünde fısıltılar var. Ancak, henüz net değil. Hafta sonu netleşir. Biliyorsunuz motorin fiyatları çok yükseldi. Dolar kuru da yerinde durmuyor. Kur artışı devam ediyor. Bu çerçevede temmuz ayının ilk haftası zam gelebileceği yönünde bir beklentimiz var. Sigaraya yüzde 15 ile 20 aralığında bir artış söz konusu olabilir” dedi.
Öğretmen ataması ne zaman yapılacak? MEB Öğretmen atama takvimi 2022 ve kontenjanları belli oldu mu?
Kulislerden edinilen bilgiye göre; Eylül ayında öğretmen atamaları yapılacak ve göreve başlanacak.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer şu açıklamayı yaptı:
“500 bin öğretmen varken ve bu öğretmenlerin yüzde 40’ı kadınken, bugün bu oran arttı, kadın öğretmen sayısı da arttı, yüzde 59. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltamadığınız zaman kalite düşer.
Eğitim sistemindeki öğretmenlerin yüzde 75’ini son 19 yılda atadık. Öğretmenlerimiz müsterih olsunlar, öğretmen atamaları devam edecek. Atamaların yüzde 50’sini İstanbul’a vereceğiz. Atanacak öğretmenlerin yüzde 50’si İstanbul’a atanacak. İstanbul’a ağırlık verdik.
Öğretmen ataması olacak. Atama takvimini tüm hazırlıklar bittiğinde sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. 2022-23 öğretim yılına atanacak öğretmenleri yetiştireceğiz.”
Öğretmen Ataması Ne Zaman Yapılacak?
2022 KPSS atama takvimi henüz açıklanmadı. Öğretmen ataması takvimini, hazırlıklar bittiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağını belirten Mahmut Özer, “2022-2023 eğitim-öğretim yılına bu atanacak öğretmenleri yetiştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Atama takvimi ile beraber kadro ve branş dağılımı da belli olacak. Ocak ayında yapılan 15 bin öğretmen atamasında an fazla atama 2 bin 175 kişiyle sınıf öğretmenliği alanında oldu. Bin 755 kontenjan özel eğitim öğretmenliği, bin 302 kontenjan da okul öncesi öğretmenliğine ayrıldı. Öğretmenlik için atamaya esas teşkil eden 110 alandan her biri için de kontenjan belirlendi.