Kamu Görevlilerine Devlet Memurları Kanunu Dışında Disiplin Cezası Verilebilir Mi?
Kamu görevlileri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabidirler. Kamu görevlilerinin tüm özlük hakları, ekonomik ve sosyal hakları, alacağı terfiler ile cezalar bu kanunda ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bu kanunda yazılı olanlar dışında sözlü ya da kurum yazısı ile memurlar farklı yükümlülüklere ve cezalara tabi olabilirler mi?
Kanunlar toplumsal hayatı düzenleyen yazılı kurallar bütünüdür. Kanunların düzenlediği konularda ve koyduğu kurallarda değişiklik yine aynı şekilde yapılır. Ya kanun sürelidir ve belirli bir süre sonra yürürlükten kalkar ya da yeni bir düzenleme ile eski kanun kaldırılıp yeni kanun getirilmiş olur.
Devlet memurları kanunu da böyledir. Eğer ki Devlet Memurları Kanunu’nda bir düzenleme yapılacak ise aynı şekilde kanunlaşma aşamaları takip edilir ve ilgili kanun maddesi kaldırılıp yeni kanun maddesi konulmuş olur. Kanunlar emredici hükümler olduğu için kanuna aykırı yapılacak ya da kanunda belirtilmeyen durumlarda yapılacak işlemler problemdir.
Devlet Memuru Disiplin Cezaları
Yani hangi durumlarda uyarma cezasının hangi durumlarda kınama cezasının verileceği belirlidir. Diyelim ki bir kamu görevlisi görevine geç geldi ise bu durumda amiri tarafından uyarma cezası verilir.
Bu durumda amir uyarma cezası dışında kınama verir ise ilgili kamu görevlisi gerekli yerlere başvurabilir. Hatta kınama cezası yazı ile verildiği için kendisine uyarma yerine yazılı olarak kınama cezası verilen kamu görevlisi bu durumda idare mahkemesinde dava açıp yanlış bir şekilde verilen kınama cezasının kaldırılmasını idare mahkemesinden talep edebilir.
Devlet Memurları Kanunu Maddeleri Nelerdir?
Şöyle düşünün hastası ya da ölüsü olan bir kamu görevlisi üzüntü hali ile çıkıp ailesinin yanına gitse yazılı bir şekilde izin alması mümkün müdür? Tabi ki değildir. Kanunlar da kamu görevlisinin bu gibi durumlarını şekle bağlamayarak yani yazılı izin alınması gibi bir şart koymayarak işini kolaylaştırmıştır. Olayda kamu görevlisi amirine durumu iletişim uygulamasından bildiriyor ve oğlunun temaslı olduğunu işe gelemeyeceğini söylüyor.
Pandemi şartları da düşünüldüğünde koca bir kuruma hastalığı bulaştırma ihtimalini göz önünde bulundurmuş memura, sözde amiri izin vermemiş oluyor ancak mesajlaşmada böyle bir durum açık da değil ayrıca geçmiş olsun dileklerini de iletiyor.
Kaldı ki pandemi şartları düşünüldüğünde hiçbir amir covid 19 olan ya da covid 19 temaslısı olan memuruna izin vermem diyemez. İzin almak şekle bağlı olmadığı için memur üzerine düşeni yerine getirmiş ve amirine haber vermiştir. Yani bu olayda aslında kamu görevlisine disiplin cezası verilemez. Diğer bir durum amirin yazılı uyarı cezası vermesidir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Son Hali
Devlet geleneği ve toplumsal kurallar kanun ile sürekliliğini korur. Kanunlar sayesinde her tarafta aynı kamu hizmeti aynı şekilde verilmiş olur. Van’da görev yapan kamu görevlisi ile Tekirdağ’da görev yapan kamu görevlisi aynı işleme tabi olur. Bu durumda da devlet her kamu görevlisine eşit davranmış olur. Devlet Memurları Kanunu aslına bakıldığında keyfiliği önleyen ve kamu görevlilerinin hakları ve yükümlülükleri hakkında detaylı bilgi veren kanundur. Disiplinsiz hareketlerde ya da işlemlerde bulunan kamu görevlileri hakkında yapılacak işlemleri tek tek söyler.Kamu Görevlilerine Hangi Disiplin Cezaları Verilebilir?
Kamu görevlileri Devlet Memurları Kanunu’nda da belirtildiği gibi ayrı özlük haklarına ve ayrı statüye sahiptir. Devlet Memurları Kanunu’na göre kamu görevlilerine uyarma cezası, kınama cezası, aylıktan kesme cezası, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ve kamu görevinden çıkarma cezası verilebilir. İşlenen fiilin ağırlığına göre kanunun açıkça yazdığı durumlarda bu ceza verilebilir.657 Disiplin Cezaları Örnekleri
Kanunda hangi durumlarda hangi cezaların verileceği alenen belli olduğu için daha ağır bir ceza vermek söz konusu olamaz. Amirlerin keyfiliğinin önüne geçmek için yapılan bu düzenleme kamu görevlilerini aslında koruyucu niteliktedir. Kamu görevlisine verilecek olan meslekten çıkarma cezasının ise disiplin soruşturması açılarak verilmesi gerekir. Amir kendi kendine kamu görevinden çıkarma cezası veremez. Kamu görevlilerine meslekten çıkarma cezası dışında Birazdan paylaşacağım örnek karar amirin keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Kamu görevlisi olarak bazı haklarınız ve yükümlülükleriniz vardır. Ne memurum diye bir vatandaşı ezebilirsiniz ne de amiriniz sizin üstünüz olduğu için kanunsuz bir işlem ve davranış yapabilir.Hukuksuz Verilen Disiplin Cezaları İptal Edilebilir Mi?
Hukuksuz olduğunu düşündüğünüz her türlü idari karara karşı idare mahkemesinde işlemin iptali için dava açmanız mümkündür. Kamu görevlisinin amirinin izni ya da haberi olmadan işe geç gelmesi uyarma cezası verilmesini gerektirir. Diyelim ki memur geç geldiği için amiri uyarma cezasını gerektirdiği halde kamu görevlisine yazılı şekilde kınama cezası verdi. Bu durum sicilinize işleyecek bir işlemdir. Amirin işe geç geldiğiniz için uyarma cezası vermesi haklı bir davranış iken aynı şekilde işe geç geldiğiniz için yazılı olan kınama cezasını vermesi hukuka aykırı bir işlemdir. Konya Bölge İdare Mahkemesi’nin önüne gelen bir dosyada memura uyarma cezası bile verilmemesi gerekirken Devlet Memurları Kanunu’nda olmayan yazılı ikaz cezası verilmiştir. Olay tam olarak şöyle; Antalya’da görevli bir memurun çocuğu covid 19 temaslısı olduğu için whatssapp amirine durumu bildiriyor ve izin istiyor. Amir de geçmiş olsun dileklerini iletiyor. İşe gelmediği için de amiri kamu görevlisinin hakkında yazılı ikaz disiplin cezasına hükmediyor. Kamu görevlisi de kendisine mobbing uygulandığını ve izin aldığı için disiplin cezası verilmesine yer olmadığını düşünerek idare mahkemesine dava açmıştır. Burada olayı sırası ile incelediğimiz zaman kanun izin alınmasını şekle bağlamamıştır. Amirden izin alınmasını yeterli görmüştür.657 Disiplin Cezaları Kolay Öğrenme
Uyarı cezası sözlü olarak verilmesi gereken bir cezadır. Uyarı cezasının yazılı olarak verilmesi demek kanuna aykırı şekilde ceza vermek olur. Ayrıca uyarı cezasının yazılı olarak verilmesi idari işlemin şekil unsurunda aykırılığa sebep olur. Yani amiri kamu görevlisine disiplin cezası vermemesi gerekirken yeni bir disiplin cezası uydurmuştur. Yazılı uyarma cezası diye bir disiplin cezası türü yoktur. Kınama cezaları yazılı bir şekilde yapılır. Bölge İdare Mahkemesi bu işlemin hukuka aykırı bir işlem olduğuna karar vermiş. Memura verilen bu disiplin cezası görünümlü işlemin de ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Eğer davacı kamu görevlisi disiplin cezası gerektirmeyen bu işlemin iptalini istememiş olsa idi bu yazılı ikaz kararı memuriyeti boyunca her zaman karşısına çıkacaktı. İleride yükselme ve terfi gibi işlemlerde sürekli peşinden gelecekti. Hukuka aykırı bir işlem ile amir işlem tesis etmiş olur. Burada idare mahkemesi amirin keyfiliğinin de önüne geçmek istemiştir. Geçmiş olsun dileklerini iletip izin ile ilgili herhangi bir cümle kurmaması zımni kabul anlamına gelmiş ve izin vermesine rağmen arka taraftan memur adına disiplin cezasına hükmetmiştir. Bu durum amirin keyfiliğini gösterir.Devlet Memurları Disiplin Cezaları
Yukarıda bahsedilen durumlardan biri ya da bir kaçı ile karşılaşırsanız süresinde dava açmanızı öneririm. Hiçbir amir kanunlardan daha üstün ve dokunulmaz değildir. Söz konusu olayda eğer kamu görevlisi işlemin iptali için idare mahkemesinde dava açmasa idi emeklilikte bile bu durum karşısına çıkacaktı ve terfi ile yükselme işlemlerinin önünde engel olacak duracaktı. Bu yüzden de dolaylı olarak daha düşük emekli ikramiyesi alacaktı. Burada önemli olan hukuka aykırı işleme karşı süresinde dava açmaktır.657 Disiplin Cezaları 125. Madde
657 SAYILI KANUNUN 125. MADDESİ TAM METNİ Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller: Madde 125 - Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve halleri liste halinde aşağıda bulabilirsiniz. A - Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:- Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
- Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
- Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
- Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
- Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
- Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
- Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
- Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.
- Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak,
- Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
- Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
- Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
- Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
- Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
- İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
- İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
- Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
- Verilen emirlere itiraz etmek,
- Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
- Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak. (Eklenmiş Bent Rgt: 21.09.2004 Rg No: 25590 Kanun No: 5234/1) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.
- Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
- Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
- Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
- Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
- Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
- Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
- (Mülga Alt Bent Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111)
- Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
- Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
- Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,
- Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
- Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
- Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
- Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
- (Mülga Alt Bent Rgt: 21.09.2004 Rg No: 25590 Kanun No: 5234/33)
- Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
- Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
- Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
- Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
- Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
- Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
- Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
- Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
- İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, (Değişik İbare Rgt: 25.02.2011 Rg No: 27857 Mükerrer Kanun No: 6111/111) kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
- Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
- Siyasi partiye girmek,
- Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
- Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
- Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
- Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
- Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
- Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
- Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
- 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek. (Eklenmiş Alt Bent Rgt: 29.10.2016 Rg No: 29872 Khk No: 676/75)
- Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.