Sağlık Bakanlığı'na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde geliştirilen yeni Kovid PCR tanı kitinin piyasaya çıkması için gün sayılıyor.
Yeni varyantlardan etkilenmeyecek şekilde dizayn edilen ve doğruluk oranı yüzde 98'i bulan yeni PCR tanı kitinde sonuç alma süresi de yarı yarıya düşecek. Çok düşük virüs yüklerinde de doğru sonuç verebilen tanı kiti sayesinde hastalığın en erken evrede tespiti de mümkün olacak.
Pandeminin başından beri Türkiye genelinde tanı merkezlerinin kurulması ve
tanı, ilaç, aşı gibi en hayati konulardaki AR-GE faaliyetlerinin yürütülmesinde büyük katkı sağlayan
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde geliştirilen
yerli PCR testi DiaKit'in AR-GE çalışmaları tamamlandı, piyasaya çıkması için gün sayılıyor.
Kitin üretimi, Ankara'daki TÜSEB
Aziz Sancar Araştırma Merkezi bünyesinde gerçekleştirilecek. öncelikli amaç Türkiye'nin ihtiyacına yönelik olsa da, gerekirse kitin çevre ülkelere de ihracatı mümkün olacak. TÜSEB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı
Doç. Dr. Rabia Çakır Koç, yaptığı açıklamada, yeni PCR tanı kitinin tüm özelliklerini ilk kez anlattı.
AR-GE'si Tamamlanmak Üzere Piyasaya Sürülmeye Hazır Hale Geldi
TÜSEB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr.
Rabia Çakır Koç TÜSEB'in aslında pandeminin başından itibaren sadece tanı kiti değil aşı ve ilaç konusunda da proje destekleri verdiğini anlatarak
"Hem de bizzat süreçlerin içinde bulunduk.
Pandeminin başlangıcından itibaren, tanı merkezlerinin çok hızlı bir şekilde kurulması ve ülkede
tanı kapasitesinin artırılması noktasında önemli faaliyetlerde bulunduk. Bu merkezlerin kurulması, sarf malzemelerinin temini, cihazların kurulması ve
eğitim personelinin buralarda istihdam edilmesini sağladık.
Biyoteknoloji Enstitüsü bünyesinde de yerli tanı kiti geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapıldı. TÜSEB olarak AR-GE faaliyetlerini tamamlamak üzere olduğumuz
tanı kitimiz piyasaya sürülmeye hazır hale geldi." diye konuştu.
Süreyi Yarıya İndiriyor Ve Maliyeti Düşürüyor
Yeni tanı kitinin mevcut muadilleri ile kıyaslandığında pek çok avantajı olduğuna dikkat çeken. TÜSEB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Rabia Çakır Koç "Tanı kitlerinde
analiz süresi çok önemlidir. Analiz süresinin kısa olması, hem kritik durumlarda hastaya çabuk cevap verebilmek için, hem de mevcut altyapı ile daha fazla tanı konulabilmesi ve kapasitenin artırılması için oldukça önemli.
Bunun dışında bir önemli avantajı da
varyantlardan etkilenmiyor oluşu. Yaptığımız moleküler dizaynın, mutasyonlarda etkilenmeyen bir bölgede olması nedeniyle, şu ana kadar görülen varyantlarda, doğruluktan herhangi bir sapma olmadan
pozitiflerin pozitif, negatiflerin de negatif olduğunu gösterdi.
Ayrıca
maliyetinin düşük olması, ülke için önemli bir fayda sağlayacak. Mevcut olanlara göre ciddi oranda düşürüyor maliyeti. Her gün yüz binlerce kişiye test yapıldığını düşündüğümüzde, ülkeye ciddi bir
ekonomik fayda sağlaması da çok önem taşıyor." diye konuştu.
İşte Sağlık Bakanlığı'nın Yeni Kovid PCR Tanı Kiti ! Doğruluk Oranı Yüzde 98
Minimum Yüzde 98 Doğruluk Oranı
TÜSEB bünyesinde geliştirilen DiaKit'in doğruluk oranının da oldukça yüksek olduğunu ifade eden TÜSEB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Rabia Çakır Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "
Yüzde 98, yüzde 100 aralığında diyebiliriz doğruluk oranına da. Doğruluk oranının bu kadar yüksek olmasının sebebi, mutasyonlardan çok fazla etkilenmeyen bir alanın seçilmiş olması.
PCR kitimiz bu dizaynı sayesinde şu ana kadar karşılaştığımız
tüm varyantların tanısında pozitifliği yakalayabildi. Tabii hastalığın tanısının doğru bir şekilde konulması, daha sonrasında hastalığının tedavisi ve pandemi yönetimi açısından da oldukça önemli olacağı için yüksek doğrulukta olması, ciddi bir avantaj. Biyoinformatik analizler çerçevesinde de gelecek varyantlardan,
yeni mutasyonlardan da etkilenmesini beklemiyoruz." dedi.
AR-GE Çalışmaları Devam Eden Farklı Projelerimiz Var
Yeni PCR kitinin hastada hangi varyantın bulunduğunu tespit etmediğini vurgulayan Doç. Dr. Koç, "Belli bir noktadan sonra
pozitif kişide hangi varyantın olduğu konusunda bir bilgi istendiğinde, bununla ilgili de AR-GE çalışmaları devam eden farklı projelerimiz var. Bir hastanın sadece pozitif ya da negatif olması değil, pozitif olan hastanın hangi varyant ile enfekte olduğunun bilinmesi için yeni varyasyonlar,
yeni tanı kitleri geliştiriyoruz.
AR-GE çalışmaları tamamlandıktan sonra üretimine yönelik planlamalarını da gerçekleştirdik. Böylelikle A'dan Z'ye, yani geliştirmeden üretime kadar ki tüm aşamaları TÜSEB bünyesinde gerçekleştirilecek.
Hem ülkemizin ihtiyacını karşılayacağız , hem de belki çevre ülkelere bu kiti gönderebilecek kapasitelerde üretmemiz de mümkün" dedi.
TÜSEB Olarak Ücretsiz Eğitimler Vereceğiz
Pandeminin başından beri birçok yerli firmanın tanı kiti geliştirdiğine ve halen de bu konularda çalıştığına değinen Doç. Dr. Koç, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu çalışmaların tamamı aslında
çok kıymetli ülkemiz için. Çünkü gelecek pandemilerde, yeni
enfeksiyon ajanlarının ortaya çıkması söz konusu olduğunda bir bilgi birikimi ve deneyim oldu hem kamu kurumlarında, hem
TÜSEB ve diğer firmalarımızda.
Bizim TÜSEB olarak kurduğumuz bir alt yapımız daha var. Bu altyapı
biyoteknolojik ilaçlar ve aşılar için hem AR-GE merkezi olarak kullanılabilecek, hem de eğitimler verilebilecek. Bu eğitimler özellikle
lisans mezunlarına, lisans öğrencilerine, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize yönelik ve
tamamen ücretsiz olarak uzmanlar tarafından verilecek eğitimler olacak." ifadelerini kullandı.